Pazartesi, Şubat 15

Kayıp Kazanç?

 



Bir podcast serisi dinliyorum.. Bugün orada şöyle birşey söyledi

'Titaniğin sonunda Jack'in donmuş bedeni okyanusun derinliğinde kaybolurken ardından bakan Rose gibi' 


'Öylesine' dinlediğimi sanıyordum kendimi hiç tanımıyormuş gibi :) Çünkü ben hiçbirşeyi 'öylesine' yapmazdım ve ağladığımı farkettim :) 


O duyguyu içimde bir yer öyle iyi biliyordu ki, bir hayattan çıkmıştım, 'benim' dediğim sıkı sıkı tutunduğum herşeyi o hayatta bırakarak çıkmıştım


Kaybetmenin ne demek olduğunu iliklerime kadar hissettiğim birkaç yılım vardı.. Kayıplarımın yasını uzun yıllar tutacağımı sanıyordum çünkü tanımıyordum henüz kendimi :) 


Kaybettiğim yerde kalmadım,yas insanı ayaklarından dibe çeken bir beton gibiydi, çıkarıp attım ruhumdan.. İlerledim, ilerledikçe gördüm ki başarabiliyorum, hatta kendimi çok daha iyi tanıyorum her adımda


36 yaşımda yeniden başladım herşeye, kendime 'oleey başardım' hedefleri koydum :) Bazıları minicikti eve tahta kaşık almak gibi, bazıları ise yeni bir yuvamız olacak kadar büyüktü adımların, ama şunu gördüm ki inanmak büyük güç, büyük bir itme kuvveti


Eşyalarım bir valizin içinde oradan oraya giderken bile hep şunu söyledim kendime ve içimde ışıl ışıl bir yerdi bu cümle


'Bundan sonra ki hayatım bugüne kadar olandan çok daha güzel olacak' 


Süreçleri bilen dostlarım 'radikal kararların kadını' koydu ismimi 😄 Görüldüğü kadar fiyakalı değildi bu isim, acınla durmak demekti, o duyguya da sahip çıkmak benimsemek 'benim' demekti, geçmişe dair birşeyler gördüğünde anımsadığında yırtılmak demekti


'An' ların tadını çıkarmayı, hiç olmanın bu hayatta sahip olunacak en değerli sıfat olduğunu böyle öğrendim ben


Kayıplarımdan doğdum ve gerçek beni tanıdım, neleri başarabileceğimi gördüm, neleri başaramayacağımı da.. Buna da sahip çıkmayı hatta dalga geçmeyi öğrendim 😄 


Bir kahveyi içerken tüm telvelerin bana hissettirdiklerine odaklanmayı, kokusunu ruh hafızama kaydetmeyi öğrendim


Tüm bunlar kayıplarımı hazmederken oldu :) 


O zaman bu bir kazanç değilmiydi? 


Mutluluk bir seçimdir, ne tarafında duracağın tamamen senin seçimin 🌱

Pazar, Temmuz 5



Tüm derdi kendi ile olan, nasıl daha iyi olurum, iyi kalırım diyen, savaşı, gelişimi, deneyimi, tekamülü, herşeyi kendinde bulan insanları seviyorum

Kimsenin mutsuzluğundan beslenmeyen, kirli zihniyetlerine, çöp dolu ağızlarına kimsenin bilmediği savaşını, hayatını konu etmeyen, gördüğü şeylerden o insan adına mutlu olamayıp, benim niye yok, onun niye var demeyen, içinin kirli camlarından, bilmediği, tanımadığı hayatları kirli görüp, ucuz ve sığ yorumlar yapmayan insanları seviyorum

Duyduğumuz, gördüğümüz, tanık olduğumuz, bildiğimiz her konu, bizi hiç ilgilendirmiyor da olsa bizim sınavımızdır. Nasıl tepki verdiğimiz, ne yorum yaptığımız hatta ne düşündüğümüz bile sınavımızdır. O olayı/konuyu boş yere duyup bilmeyiz, verdiğimiz olumlu olumsuz her tepki bizim gelecekte o konu ile nasıl sınanacağımızın denemesidir. İyi sözde kötü sözde katlanarak yaşamımızda ki ‘o olay’ sınavımızı oluşturur

Hayatta tek derdi kendi olan insanlar şunu çok iyi bilir ki, hayatta sadece siyah ve beyaz yoktur, grilerde vardır ve kimseyi eleştirip, yargılamak, kıskanç gözlerle bakmak, dedikodu malzemesi yapmak bize güzel sonuçlar getirmez. Bugün ‘kötü’ olduğumuz her konu yarın misli ile karşımıza gelir. 

Herkese, her konuya hoşgörü ile yaklaşmak, başkalarının mutluluğu ile mutlu olmak bizi çoğaltır, temiz ve iyi kalmamızı sağlar

Bugün duyduğum bir sözden çıktım yola, nasibimizi alıyoruz hayattan ama kısmet dediğimiz şey hayata ve insanlara karşı duruşumuzla var oluyor

Tüm kalbimle diliyorum,eleştirmeyen, anlayan, hoşgören, kötüden beslenmeyen, iyiyi çoğaltıp büyüten insanlar olalım. Ruhumuzu, içimizi, dilimizi kirletmekten sakınalım, iyi kalabilmenin, başkaları adına mutlu olabilmenin nasıl yüce bir erdem olduğunu asla unutmayalım

Küçük düşünen, küçük hesapları olan, kimse mutlu olmasın zihniyetinde ki sığ insanlar içinde dua edelim, Yaradan kalplerini eleştirdiklerini yaşamadan ıslah edip güzelleştirsin

Çarşamba, Mayıs 20




Benim için baş edilmesi en güç özlemdir ‘an’ları özlemek.. Bazen bazı anlar öyle büyülü olur ki, kokusu vardır, duygusu vardır, yoğundur, rafinedir.. Biraz duyarlıysan bilirsin o anın unutulmazlığını ve doya doya iliklerine kadar çekersin kokusunu..


Ama işte bittiğinde.. Duman gibi yükselir gökyüzüne ve dağılıp kaybolur.. Tadı kalır, kokusu kalır ama başka hiçbirşeye benzemez.. Bırak aynısını bulmayı, muadili olmaz artık

Öyle ‘an’ları özlemek öyle büyük bir boşluk ki.. Aynı yerde, aynı insanlarla, aynı müzikle, aynı ambiyansla yeniden yaşanır ama ‘aynı’ olmaz işte
Ruhunun koleksiyonuna katarsın ve değerli bir pul gibi açıp bakarsın arada, özlemle, tutkuyla içine çekersin

Velhasıl..

Yaşanılan bir anı özlemek, insanları özlemekten çok daha zor..

Çarşamba, Nisan 8






Canım gökyüzü.. Biliyorum tüm sevdiklerim ile sana bakıyoruz, ne kadar uzakta da olsak, sarıp sarmalıyorsun, buluşturuyorsun hepimizi.. Sana fısıldamak istediğim birşey var..

🌺 Çok özlendin..

Pazartesi, Mart 16




Nasıl seviyorum içine dönüp bakabilen, her duygusunu ayrıştırıp tanımlayabilen insanları 🌺


     Duygusal insanların zayıf olduğunu benimsediğimiz o algı var ya, ölümüne palavra! Duygusal insanlar hem kendi içine, hem başkalarının duygularına bakmaktan korkmaz, yüzleşmekten korkmaz, iyi gelmekten, zaman ayırmaktan, duyguları konuşmaktan korkmaz, yani ‘duygusal bu böyle 😏’ dediğimiz, birazda alayla küçümsediğimiz o insanlar var ya, onlar aslında cesurdur :)


 Çünkü çok az insan yüzleşmeyi seçer ve bunu yapabilecek kadar güçlüdür. O alay eden ifadenize içlerinde kendilerince geliştirdikleri kocaman duygu denizi ile bakar ama cevap vermezler, çünkü ‘biliyor’ olmak bunu gerektirir, getirir :) O denize düşse çıkışı bulamayacak insanlar tarafından hor görülmek ancak tebessüm sebebidir onlar için :) Onların takıldıkları detaylar,konular, olaylar bambaşkadır, pekçokları bunu görmez bile..

‘Duygusal insanlar’ bir bakışla anlatabildiklerinizi görüyor, biliyor, bir başka algı biçiminde algılıyor ve sizinle birlikte tebessüm ediyorum :) Dünyayı nasıl güzel, naif ve katlanılır kıldığınıza tüm kalbimle inanıyor ve sizleri sonsuz saygı ile seviyorum.. Bilin istedim 🍀🌸

Perşembe, Ocak 9

Sebepsiz







Mutlu olmak için bir sebep aramayan, çiçekten, kediden, güneşten, taştan, havadan mutlu olabilen, her an ağlayıp her an kahkaha ile gülebilen insanları üzmeyin.. Hayatta ki herşeye şevkle tutkuyla yaklaşan, her duyguyu hakkını vererek yaşayan o insanların ruhunu sömürmeyin, bakışlarını bile bomboş bırakacak kadar yormayın kimseyi.

Belki hayatta sahip oldukları en değerli şey, yaşama tutkularıdır. Onu da almayın. Mutlu edemeyecekseniz en azından mutsuz etmeyin. Çünkü hayat mutsuz tek birgün geçirmek için çok kısa ve toprak aldığını geri vermiyor..

Çarşamba, Ocak 1

Ruhumu mikserledi 😊



Bir eşya, basit bir eşya sizi bulunduğunuz yer ve zamandan alıp bambaşka bir yere götürebilir..

Ben bunu çoğunlukla kokularda yaşarım ama genel olarak geçmişte yaşayan bir insan olduğum için çok şey alıp götürüp, oradan koparabiliyor beni

Bugün kek yapayım, evimiz mis gibi kış yuvası olsun, tarçın koksun istedim, herşey sıcacık ısıtırken içimi, mikserle çırparken buz kestim birden

Bu benim mikserim değil, yani benim ama annemle babamın yuvasından kendi yuvama getirdiğim, nice güzel yemekler yapıp, şen misafirler ağırladığım mikser değil bu

Son model belki ama o eski, sararmış, her dönüşünde etrafa anılar bırakan moulinex mikser değil

Annem ve babamın yuvası değil, geride bıraktığım hayatım değil, anılarım, çocukluğum, gurbette ki yuvam değil

Ağlayarak kek yapmayı deneyimliyorum bu sayede 😄 Gözyaşlı, hafiften tuzlu ama umarım yine de lezzetli 🥰

Ah güzel eşyalar ah.. 

*Artık sevlal__ ismi ile instagramdayız 
 

blogger templates | Make Money Online