Çarşamba, Temmuz 30

Tatil Modu



Gidemeyen arkadaşlarımı çok iyi anlıyorum çünkü 2 yıldan sonra bende tatile gidiyorum nihayet :)Bu nedenle bu yazımı okumazlarsa inanın kırılmam :P

İlk olarak tatilime çok sevdiğim dostlarımla başlıyor olmanın heyecanı,sonra canımımla yani yeni ailemle ilk kez tatile çıkıyor olmanın verdiği heyecan,her biri birbirine karıştı.

Buradan kurtulacak olmanın verdiği his ise tarif edilemez :P

Dönüşte herşeyin çok daha iyi olacağına olan inancım giderek daha büyüyor,umarım tatil motivasyonu değildir bu içimdeki :))

Bir hararet,bir hazırlık,ilk kez ailemden ayrı takıldığım için 'birşey unutacağııım' telaşı,halimi görmelisiniz :))

Bu arada 24 yıldır kilo alabilmek için vitaminler kullanan bir insanın 6 ay içinde nedense [kist yüzündemiş doktorum öyle dedi,bilginize :) ] 10 kilo birden alması şaşılacak bir durumken,bu kiloların 3 adedini vermeye karar verdim.Şuan tam olmam gereken kilodayım ama daha sıkı görünsem fenada olmaz hani :P Tatil planıma bunuda aldım dönüşte bir resim eklerim ÖNCE-SONRA modunda :P Benim tatil anlayışım gürültülü müzik,gece klüpleri,dans olmadığı için bol bol yüzüp kitap okuyacağım,güneşlenip canımımla kafamı dinleyeceğim :)

Şimdilik benden bu kadar canlarım,1 gün kaldı ve ben daha bir tek eşyayı çantama koymadım,hepinize kocamaan sarılıyorum.Tatilde fırsat ve wireless bulursam,şu pocket pc denen hadiseyide kullanmayı başarırsam yeni yeni haberler eklerim sizin için ;)

Ben yokken bol bol dinlenin,dinleyin.Sevgiler..

[Bu şarkı ne kadarda beni anlatıyormuş yahuu :) ]

Emel / Yaz Geldi -

Çarşamba Çarşısı



Amanda amaaan,jelibon kıvamındaymış bunlar,ne zevkli yemek yeniir diyerek elmayra kılığıma bürünmüş ekrana bakıyordum ki sizlerle paylaşmak geldi aklıma :)) Şu sitede birçoklarını inceledim,çok sevimliler.Bulsam bundan da alırım.Bundan da bundan da bundan da :P



********************************************************************************


Siz hiç nette dolaşırken gördükleriyle konuşan birini gördünüzmü?İşte şimdi böyle birinin sayfasındasınız :)) Oturuyorum ekrana bir süre sonra şöyle sesler geliyor 'aaayy valla yerim ben bunuu,canımııım şuna baksanaaa bizde alalııımm' Garibim bıkıyor gel git ekrana bakmaktan :)) Bu ürünlerde yine böyle ekranla iletişime geçtiğim bir anda bulduklarımdan.Ama şunlara bakarmısınıız,valla kıyıpta yiyemem :)) Devamı şurada,iyi eğlenceler ;)

Cuma, Temmuz 25

Karar



Adamın Biri
Bilge Bir Kral Olmakla Ün Salmış Olan
Kralın Yanına Gider.
Krala Şunu Sorar‘Efendim Söyleyin Bana Hayatta Özgürlük Var mıdır? ‘
Kral ‘Elbette’ der,
‘Kaç Bacağın Var Senin? ‘
Adam Soruya Şaşırarak ‘İki efendim’ der.
Kral ‘Pekala, Tek Bacağının Üstünde Durabilir misin? ‘
‘Elbette’ Diye Cevap Verir Adam.
Kral ‘O Halde Hangi Bacağın Üstünde Duracağına Karar Ver’.
Adam Biraz Düşünür ve Sol Bacağı Üstünde Durmaya Karar Verir.
‘Tamam’ der Kral
‘Şimdi de Öteki Bacağını Kaldır.’Adam Şaşırır ‘Bu imkansız kralım’ der.
‘Gördün mü? ‘ der kral ‘
Özgürlük budur.
Sadece ilk kararı almakta özgürsün.
Ondan sonrasında değil.’
Tiziano Terzani’nin “Atlı Karınca da Bir Tur Daha” adlı kitabında
Okuduğum bu küçük öykü yıllardır tartışılan özgürlük kavramı
üzerinde bir kez daha düşünmeme yol açtı.
Hayat gerçekten böyleydi.
İlk kararı alıyordun ve gerisi o ilk karara bağlı olarak
gerçekleşiyordu.
Hayat hata kabul etmiyordu.
İlk kararın doğruysa işler yolunda gidiyordu
ama eğer yanlış bir karar aldıysan,
herşey zincirleme yanlış gidiyordu.
Mesela mesleğini seçerken…
Hasbelkader, iyi düşünmeden, yeteneklerinin farkında olmaksızın
bir meslek seçtiğinde ömür boyu işini zorla yapmaya mahkum oluyordun.
İşinin başındayken başka bir iş yapmayı özlüyordun.
Ama biliyordun ki; özgürlüğünü kullanmış ilk kararı vermiştin ve
Yeniden başlama cesaretin yoktu.
Bazı insanlar vardı hayatta…
Onlar ise her şeyi ardlarında bırakıp yeniden başlayacak kadar
cesurlardı. Ama sen onlardan biri olamıyordun.
Bunca emek bunca çalışmayı sanki çöpmüş gibi bir çırpıda atıveremiyordun.
Oysa göz ardı ettiğin bir şey vardı. Hayat çok kısaydı
Ve mutsuz olduğun işlerle zaman öldürmek
aynı zamanda ruhunu öldü rmekle eş anlamlıydı.
Evlilik konusunda da iyi karar vermek gerekiyordu.
Yanlış bir karar aynı evde yaşayan iki düşman yaratabilirdi.
Aşk zorunluluğa dönüşebilir ve hayatını cehenneme çevirebilirdi.
İlk kararı alıyordun, bu konuda özgürdün
ama devamında senin kararına bağlı olmayan
pek çok şey gerçekleşiyordu.
Hayat kararlardan ibaretti ve kararlar birer kibritti.
Doğru yerde ateşlediğinde seni ısıtacak ateş,
çorbanı kaynatacak ateş oluyordu,
yanlış yerde ateşlediğin vakit ise
içinde bulunduğun evle birlikte seni de yakıyordu.
Hayat öyle basite alınacak bir oyun değildi.
Oyunun kurallarını bilmen ve ona göre oynaman gerekiyordu.
Ama çoğu zaman oyunun kurallarını bilmek yetmiyordu.
Çok daha önemli olan başka bir şey vardı.
Kendini bilmek…
Ne istediğini, neyin seni mutlu edeceğini ve kim olduğunu,
Neler yapabileceğini bilmek zorundaydın.
Ancak o zaman doğru kararlar veriyor ve
mutlu bir hayata sahip oluyordun.
Ve kararlar birer kibritti…
Ya kendini yakıyordun ya da ısıtıyordun...

Perşembe, Temmuz 24

Öğrendim Ki..


Bu sabah öyle mutlu açtım ki gözlerimi hayata.İnsan bazen öyle hisseder ya.Güneş bana sarılmış gibi üstüme doğmuştu,sanki 'günaydııın' diyerek gülümseyen bir anne gibiydi.Bende ona gülümsedim,hemen fırladım yatağımdan pijamalarımla,koca panduflarımla canımımın evine çıktım.Kapıdan girdiğimde en sevdiğim müzik vardı radyoda.Bu sabah herşey benim için özel hazırlanmış gibiydi.Canımımı uyandırdım tıpkı güneşin bana yaptığı gibi sarılarak ve gülümseyerek.Annemle vedalaştık,hergün olduğu gibi atladık bisikletlerimize müzik dinleyerek 1,5 km pedal çevirdik.Havada harikaydı,yol boyu yüzüme vuran rüzgarın ve içimdeki huzurun tadını çıkardım.

Hani bazen insanın içinden huzurlu bir mutluluk taşar ya,öyleydi..

-Di diyorum çünkü iş yerime girer girmez terketti bu huzur.Ben yengeç burcu olduğumdanmıdır nedir,daha bir uç yaşıyorum duygularımı.Böylesine huzurluyken 2 yıldır çalıştığım kapkaranlık kata çıktım.Masama oturdum güneş gitmişti,yerini tüm gün gözlerimi yoran lambalar almıştı.Temiz havada değildim artık,suni hava içimi üşüttü.
Masama oturdum ve düşündüm..

Anladım ki huzur herşeyden önemli insanın yaşamında.Tüm dengelerimiz buna bağlı.Sevmediğiniz birşeyi yapmak,sevmediğiniz bir ortam bir iş bir kişi bir bir bir herşey etkilebiliyor yaşamımızı.

Bu sabah yeniden öğrendim ki,insan hayatı boyunca sevmiyorsa bile huzur duyduğu şeyleri yapmalı.Yarın sabah güneşin beni yeniden uyandıracağını bilmiyorum.Belkide gözlerimi hiç açmayacağım yarın,garantisi yok ya..

Her anıma kalan son zamanlarımmışcasına davranırsam hayatım daha bir güzelleşecek gibi geliyor ve karar veriyorum.

Ruhuma huzur vermeyen yerlerde,anlamayan,önemsemeyen,yüzeyselliğin esir aldığı insanlarla olmamalıyım.Ruhumu yaşlandırmamalıyım.Değer verdiğim insanları bile zaman zaman üzerken,önemsemediğim insanlar için kendimden hergün yeni birşeyler tüketmemeliyim.

Bekle beni tatil ben geliyorum.1 Ağustosta özgürlüğüme gidiyorum.Eskiden olduğu gibi :)

Ve döndüğümde herşey çok daha başka olacak..

İnanıyorum!

[Sizlere huzur duyacağınıza inandığım çok sevdiğim Instrumental bir müzik bırakıyorum,keyfini çıkarın ;) ]
Moon River - Instrumental

Salı, Temmuz 22

Meav Mix Kedi Akademisi

Önce kısa bir özür dileyelim,tüm haftasonu canımımın evini taşıdığımız için hiçbirşey yapamadım ve hala inanılmaz yorgunum.Bu nedenle haftasonu gülmecemiz bu hafta yoktu.Bilginize..



Kedilerinde Akademisimi olur dediğinizi duyar gibiyim.İsmi bu ancak eğitim alan kediler değil sahipleri.New York'ta açılan Meow Mix Academy'nin amacı kedi sahiplenmek isteyenler ve kedi sahiplerine onlar gibi düşünüp,onlar gibi algılamayı öğretiyor.

Eğitim süresince kedilerin yaşamını öğrenip,bizim algılayamadığımız ayrıntılarına vakıf oluyoruz.Sahipleri bir kedi gibi ağaca tırmanıyor,yumakla uyuyor hatta ve hatta mama kaplarından yemek yiyor :)

Düşününce garip geliyor ama en güzel yanı size yepyeni bir bakış açısı vermesi.
Bende 6 kg lık bir yumak sahibi olarak en ilgimi çeken bilgi,kedilerin sahipleri gerginken karşına geçip yalanmaları oldu.Bizim bildiğimiz kediler kendini yalayarak temizlerler.Ancak sadece bu kadar değilmiş,kediler hem bedenini hem zihnini bu yolla temizlermiş,bu nedenle sahipleri gergin ve üzgün olduğunda karşısına geçip yalanır,onunda ruhunu ve beynini temizleyeceğini düşünürmüş.

İçime Elmayra kaçmış gibi mıncıklarım ben Sancho'mu :)) Rahatsızlığım başladığından beri daha bir farklı bakmaya başladım ona,gerçekten karşımda sürekli yalanıp duruyor.Ooooyyy yerim ben sizi pisicikleeeeeeer

Bu arada unutmadan,siteyi incelemenizi öneririm,ana sayfa öyle şirin ki yaırm saat durup kedileri izledim :))
Resimdeki kedi benim oğluşum Sancho'dur :)

Çarşamba, Temmuz 16

Çarşamba Çarşısı



Bu hafta sadece tek bir sitede takıldım kaldım ama öyle güzeller ki,herhalde 1 saat kadar dolaştım içerikte.
Yahu hem çalışıyorum,hem yeteneksizim hemde böyle şeyleri bulup getiriyorum.Şansmı bu şimdi!Bari yetenekli arkadaşlar birleşse Şevval sen bul biz yapalım sanada ayırırız birşeyler falan dese de bende mal mülk sahibi olsam :)) Hadi bulması benden yapması sizden hanımlar :P Ama bu haksızlık öyle değilmiiii (design by kalimero :P)

















Salı, Temmuz 15

Hiçkimseler seni,benim kadar deli sevmez!



Sizinde yıllardır aradığınız bulunca da hediye almış kadar mutlu olduğunuz şarkılar varmıdır?Öyle çok biriktiririm ki hafızamda böyle şarkıları.99 dan beri aradığım şarkılar bile var :) Bugün inat ettim iki tanesini buldum.Şuan mest olmuş halde bunları dinleyip duruyorum.Şarkılarda kokular gibi bir sürü anı biriktiriyor içinde.Şimdi dinlerken hatırladığım çok anım yok ama öyle içime çekmişim ki yeniden nefes alır gibi dinliyorum ikisinide :)

Benim gibi şarkılara bağlı yaşayıpta bu 2 şarkıyı bulamayanlar için buraya gizliyorum.Ne zaman dinlemek isterlerse burada onları bekliyor olacak :)

Sesini Duyur - Nukhet Duru


Demet SAĞIROĞLU-SÖYLE


Karar verdik senle, yapamadık yine
Hep sürdürdük bunu senelerce
Bence olmaz böyle, biz kimlerle, kimle
Yapabilir miyiz
sence başka biriyle
Haydi söyle, söyle
Buna değer mi, susmakla biter mi
Sadece gözlerle anlatmak yeter mi
Haydi konuş kaçmakla bitmez
Yüzündeki anlamı başkası bilmez
Hiç kimseler seni, inan artık herşeyim
Benim kadar deli sevmez
Haydi söyle, söyle
Buna değer mi, susmakla biter mi
Sadece gözlerle anlatmak yeter mi
Haydi konuş kaçmakla bitmez
Yüzümdeki anlamı başkası bilmez
Hiç kimseler beni, inan artık herşeyim
Senin kadar deli sevmez

Foto Kaynak

Cuma, Temmuz 11

Haftasonu Gülmecesi



Bu hafta hem 10 gün aradan sonra iş stresi,hemde şehit haberlerimiz beni çok yıprattı.Önce gülmece yayınlamayayım dedim sonra düşündüm ki onlar bizden çok daha iyi bir yerde,hepsi birer melek oldu,şehit oldu.Üzülecek bir durumda değiller çok şükür.Hepsine Allah'tan rahmet,ailelerine sabır diliyorum.



Bu hafta video izlemeyi sevmeyenleri düşünerek karikatür ve resim yayınlamak istedim.Resimler yaratıcılığına hayran kaldığım bu siteden.
Herkese mutlu,huzurlu haftasonları diliyorum,umarım düşündüğünüzden iyi geçer haftasonunuz :)

Çarşamba, Temmuz 9

Çarşamba Çarşısı



Bu yaratıcı kişilik öyle farklı ve güzel
aydınlatmalar yapmış ki,hayran olmamak elde değil.Poşetler,organik malzemeler ve borularla yaptığını tahmin ettiğim tasarımlarıyla bize yaratıcılık kapıları aralamış,yayınlaması benden gerisi hayalgücünüze kalmış :)



*************************************************************************************


Erkek arkadaşların bayılacağını tahmin ettiğim bir siteye rastladım Adamcağız jantlardan harikalar yaratmış,eh kendince bir geri dönüşüm projesi oluşturuş işte fenamı :P


*****************************************************************************

Eğer benim gibi bir tüy yumağına sahipseniz,hayvanlarla ilgili siteleri gezmek sizede keyif veriyordur.Ben net üzerinden petshopları ve yeni çıkan herşeyi takip ediyorum.Bu mama kaplarını da almışım bir yerlerden ama not etmemişim :) Çok sevimli görünüyorlar :)

Salı, Temmuz 8

Ben Geldiim =)



Ben geldiim :) Geldiğimden beri bloğumu açıp kapatıp durdum,hem çok yazmak istedim hemde bloğumda bile sessiz kalmayı tercih ettim.

Öncelikle hepinize desteğiniz için yürek dolusu teşekkür ederim.Sanal alem deyip geçmeyelim,birkez daha anladım ki bize 'dostluk' kavramının ne demek olduğunu öğretecek yürekte insanlar var burada.

Çok stresli bir 10 gün yaşadım.Moralimi hep çok yüksek tuttum ama hastaneye gidipte göğüs kanseri onca kadına arşivdeki ablaya yardım olsun diye verdiğim 'kanser' işaretli dosyalar içimi acıttı..Kendileri henüz bilmiyor kanser olduklarını ama hepsine şifalar diliyorum.

10 gün boyunca sadece 1 kez ağladım o da böcüğüme biyopsi haberini söylerken.Bir sürü uzman doktorun kontrolünden geçtikten sonra biyopsi kararından yırtamadım arkadaşlar.Zaten 9 cm lik bir kitle ile yırtabilsem litaratüre geçerdim herhalde :))
Dev fibroadenom sahibiymişim.Şanıma da dev olanı yakışırdı zaten :)) Aşağısı kurtarmaz.Kitle 'dev' olunca araştırmak istediler,bereket ki uzaktayım yoksa denek olacaktım :P

Doktorlarımdan biri Ayşegül hanım çok tatlı bir insandı,doktorlara zaten sempatim vardır ama o daha bir ablamsıydı sanki :) İlgi ve alakası için teşekkür ediyorum (orada şoktan fırsatım olmadı da)

Velhasıl ayın 16 sında biyopsim var canlarım,biliyorum kötü birşey çıkmayacak ama benim gibi iğne fobisi olan biri için biyopsi nasıl bir tecrübe olacak bilemiyorum.
Hanife'nin okuyup kızmayacağını bilsem 'gitmeyeceğim' demek isterdim ama ı ıh demiyorum :))

Hele bir 15 temmuz olsun son kararımı vereceğim..Sizden ricam siz olsanız ne yaparsınız'ı benimle paylaşmanız.Erkek arkadaşlar bile fikrini paylaşabilir ne de olsa fikir bu :)

Hepinizi çok seviyorum,nutuk atmaktan haz etmem ama öğrendim ki içinize attığınız her üzüntü size hastalık ve tetikler olarak dönüyor.Bırakın sizden çıkıp atmosferde yayılıp gitsinler :)
 

blogger templates | Make Money Online