Cumartesi, Eylül 27

Bayram Tadında!


Bu bayrama biraz yorgun ama çok mutlu giriyorum.Tüm ailem burada.Çok sevdiğim insanları görme şansım olacak.Bizim ailemizde bayramlarda bir arada olmak çok önemlidir,bayram kahvaltıları,bayramın ilk akşamı yemekte bir arada olmak gibi kavramlar bizler için vazgeçilmez bir gelenektir.Bu nedenle bayramlarda tatile çıkmayız ve ailemizle geçiririz.

Önceleri bu gelenek beni çok sıkıyordu ama yaşım ilerledikçe ve aile kavramının önemini anladıkça iyiki böyle yetişmişim diyorum.Bende gelecekte bu gibi adetlerimizi çocuklarıma vermek için elimden geleni yapacağım :)

Hepimiz için unutulmaz bir bayram diliyorum.Sevdiklerinize kocaman sarılmayı unutmayın,bir dahaki bayram sizlerle olamayabilirler..

Cuma, Eylül 19

Beni benimle bırak..



Eminim sizlerinde bazen herşeyden,en çokta kendinizden kaçmak istediğiniz anlarınız oluyordur.Bende öyle anlarımdan birindeyim.

Etrafımda çok sevdiğim insanlar,herşeyden önemlisi beni çok sevip,değer veren bir sevgilim var ama bu ara yapayalnız gibiyim.Herşeyle aramda buzdan bir cam var.Bazen çok gerginim kırıp döküyorum,bazen konuşmadan sadece kendimi dinliyorum.

Tüm gün deli gibi yeni tarifler deneyip,akşama bir ziyafet sofrası kuruyorum,fönlenmiş saçlar ve güzel giysilerle sevgilimi karşılıyorum.Ailemden gelen güzel tepkilere otomatik gülümsemelerle teşekkür ediyorum..Tepkilerim alınmış gibi yada çok uçta.

Depresyonda değil bu,tamamen sukunet.İçimde kendimle konuşuyorum.Bu böyle olmalı,bunu böyle yaparsak daha az yorucu olur,geçmişte bana böyle söyleyip haksızlık yapan o insana(eski müdürüm) neden bunu demedim,neden sadece sustum ve dönüp gittim.

Siz deyin evde oturmaya alışamadım yada evlilik stresi,ben diyeyim yeni bir iş bulma ve şehir değiştirme telaşı.

İsmi her ne ise pc başına oturmak istemeyeceğim bir kaos.

Bu nedenle sizlerden biraz mola rica ediyorum.İçimden gelmeyen hiçbirşeyi sırf iş olsun diye burada paylaşamam çünkü.

Gitmeden birşey sorayım,aranızda psikolog varmıı? :))

[Nev-Dem klibi izlemeseniz birşey kaybetmezsiniz ama şarkı iliklerinize işleyecek]

İlgili aramalar: müzik - nev dem -  puf -  puf -  puf

Perşembe, Eylül 18

Karar



Adamın Biri
Bilge Bir Kral Olmakla Ün Salmış Olan
Kralın Yanına Gider.
Krala Şunu Sorar‘Efendim Söyleyin Bana Hayatta Özgürlük Var mıdır? ‘
Kral ‘Elbette’ der,
‘Kaç Bacağın Var Senin? ‘
Adam Soruya Şaşırarak ‘İki efendim’ der.
Kral ‘Pekala, Tek Bacağının Üstünde Durabilir misin? ‘
‘Elbette’ Diye Cevap Verir Adam.
Kral ‘O Halde Hangi Bacağın Üstünde Duracağına Karar Ver’.
Adam Biraz Düşünür ve Sol Bacağı Üstünde Durmaya Karar Verir.
‘Tamam’ der Kral
‘Şimdi de Öteki Bacağını Kaldır.’Adam Şaşırır ‘Bu imkansız kralım’ der.
‘Gördün mü? ‘ der kral ‘
Özgürlük budur.
Sadece ilk kararı almakta özgürsün.
Ondan sonrasında değil.’
Tiziano Terzani’nin “Atlı Karınca da Bir Tur Daha” adlı kitabında
Okuduğum bu küçük öykü yıllardır tartışılan özgürlük kavramı
üzerinde bir kez daha düşünmeme yol açtı.
Hayat gerçekten böyleydi.
İlk kararı alıyordun ve gerisi o ilk karara bağlı olarak
gerçekleşiyordu.
Hayat hata kabul etmiyordu.
İlk kararın doğruysa işler yolunda gidiyordu
ama eğer yanlış bir karar aldıysan,
herşey zincirleme yanlış gidiyordu.
Mesela mesleğini seçerken…
Hasbelkader, iyi düşünmeden, yeteneklerinin farkında olmaksızın
bir meslek seçtiğinde ömür boyu işini zorla yapmaya mahkum oluyordun.
İşinin başındayken başka bir iş yapmayı özlüyordun.
Ama biliyordun ki; özgürlüğünü kullanmış ilk kararı vermiştin ve
Yeniden başlama cesaretin yoktu.
Bazı insanlar vardı hayatta…
Onlar ise her şeyi ardlarında bırakıp yeniden başlayacak kadar
cesurlardı. Ama sen onlardan biri olamıyordun.
Bunca emek bunca çalışmayı sanki çöpmüş gibi bir çırpıda atıveremiyordun.
Oysa göz ardı ettiğin bir şey vardı. Hayat çok kısaydı
Ve mutsuz olduğun işlerle zaman öldürmek
aynı zamanda ruhunu öldü rmekle eş anlamlıydı.
Evlilik konusunda da iyi karar vermek gerekiyordu.
Yanlış bir karar aynı evde yaşayan iki düşman yaratabilirdi.
Aşk zorunluluğa dönüşebilir ve hayatını cehenneme çevirebilirdi.
İlk kararı alıyordun, bu konuda özgürdün
ama devamında senin kararına bağlı olmayan
pek çok şey gerçekleşiyordu.
Hayat kararlardan ibaretti ve kararlar birer kibritti.
Doğru yerde ateşlediğinde seni ısıtacak ateş,
çorbanı kaynatacak ateş oluyordu,
yanlış yerde ateşlediğin vakit ise
içinde bulunduğun evle birlikte seni de yakıyordu.
Hayat öyle basite alınacak bir oyun değildi.
Oyunun kurallarını bilmen ve ona göre oynaman gerekiyordu.
Ama çoğu zaman oyunun kurallarını bilmek yetmiyordu.
Çok daha önemli olan başka bir şey vardı.
Kendini bilmek…
Ne istediğini, neyin seni mutlu edeceğini ve kim olduğunu,
Neler yapabileceğini bilmek zorundaydın.
Ancak o zaman doğru kararlar veriyor ve
mutlu bir hayata sahip oluyordun.
Ve kararlar birer kibritti…
Ya kendini yakıyordun ya da ısıtıyordun...

Cuma, Eylül 12

Karma




*Bu hafta 1000 parça bir puzzle a başlıyorum,gerçekten zor,hadi hayırlısı :P

*Bursa'ya gidip gelmekten otobüslerde sızar oldum,bu şehir değişikliği beni öldürecek!En alışamadığım kısmı ise belediye otobüslerinde cep telefonlarınıza cevap veremiyor olmanız.Yinede seviyorum Bursa'yı :)

*Dvd ci çocuğa uyup 3 film aldım,Bakış açısı,Şeker kız candy ve anestezi.İşin garibi zerre kadar film izleyecek modda değilim,sanırım cd çantasındaki yerlerini izlenmeden alacaklar.

*Olasılıksız kitabını okumaya başladım,önsözünden anladığım kadarıyla ilgimi çekebilecek bir kitap,beğenirsem izlenimlerimi paylaşırım ;)

*Bu ay Elle ve Elele dergisi bir arada veriliyor,sakın kanıpta almayın 'bence' deli saçması bir sayı olmuş.Reklam ve modadan başka birşey yok.

*Son 2 günde tüm dünyada olan depremlerin Cern Deneyi ile ilgisi olabileceğini düşünüyorum.Varmı benim gibi düşünen?

*Ramazan diyet grubu arkadaşlarımın azmine hayranım,ramazan nedeniyle iftarlarda gayet dikkatli yememe rağmen sadece 1 kilo vermişim görünüyor,ama işin garibi çevremdekiler baya kilo verdin diyor.Kim yalan söylüyor anlayamadım :S

*Kardeşim okulunu bitirip dönünce,kendime fitness arkadaşı buldum.İnsanların %36 sı yeni bir partner,%32 si yeni arkadaşlar bulmak için fitnessa gidiyormuş.Ben kalan kısımdayım,tek derdim dümdüz bir karına sahip olabilmek :))

*Haftasonu Gülmecemiz yarın burada olacak.Şimdilik herkese mutlu bir akşam diliyorum ;)

Resim Kaynak

Perşembe, Eylül 11

Merak ettim de?



Bu gece uyku tutmayınca,blog dostlarımı gezeyim neler olup bitmiş,nelere değinmişler bakayım dedim,tek tek okudum her birini.En çok ele alınan ve en ilgimi çeken konulardan biri Cern Deneyi üzerine yazılan yazılar oldu.

Demek ki dostlarımda benim gibi merak içinde,olan biten karşısında.Ne karadeliklerin dünyayı yutacağı inancı nede Marduk Gezegeni sözleri hiçbirşey beni korku içinde bırakmıyor.Kesinlikle negatif şeyler düşünmüyor,ummuyorum.Çünkü tüm dünyanın ilgiyle ve birazda ürkerek beklediği tarih 22.12.2012 öyle cezbediyor ki beni.

Kimi kıyamet kopacak dese de ben kıyamet gününü ancak ve yalnız Yaratan'ın bileceğini düşünüyorum.Benim inandığım şey ise bu tarihte başlayacak bir altınçağ!

Çok ütopik gelse de ben bu tarihte dünyanın arınacağına,iyiler ve kötülerin birer pirinç tanesi gibi ayrılacağına inanıyorum.

Dinimizce sürecek olan islam dininin altın çağı ile bu altın çağın örtüşebileceği bile söylenebilir.

Eğer tüm kehanetler,maya inancı ve bu tarih üzerine yazılıp çizilen onlarca şey gerçekse ne kadar da az bir zamanımız kalmış gitmeye hazırlanmak için.

Dünya artık her anlamda öyle kirli ki,tüm kalbimle temizlenip ilk insanlardaki gibi arınmış olmasını diliyorum.

Eğer o tarihten sonra hala yaşıyor olursam tek temennim anne olmak :)

Merak ettiğim bir diğer nokta,sizlerin bu konuda ne düşündüğü.

Paylaşmak isterseniz mutlu olurum :)

Resim Kaynak:Flickr

Pazartesi, Eylül 8

Nostalji


MixwitMixwit make a mixtapeMixwit mixtapes


Çok keyifle okuduğum bir blogta Salincakta İki Kişi'de gördüm bu yaratıcı ve nostaljik fikri.Ve ba-yıl-dım!Sizlerde geçmişe bir gezinti yapın istedim :)

Cumartesi, Eylül 6

Haftasonu Gülmecesi



Evde olsam hergün birkaç konu açacağım diyordum ama nerdeee :)) Evde olunca bir rehavet çöküyor insana,birde ramazanın vermiş olduğu bir durgunluk var.Neyse ki haftasonu geldi de gülmecemiz için geçtim ekran başına :)

Herkese güzel,huzurlu,neşeli bir haftasonu diliyorum

Çarşamba, Eylül 3

Özgürüm!



Hayat öyle garip ki,kimimiz için savaştan kaçıp kurtulmak özgürlük anlamına gelirken,kimimiz için evimizden,yuvamızdan,ailemizden kopmak özgürlük demek.
İşin ucunda ne olursa olsun insanın o özgürlüğü tüm benliğiyle hissetmesi gibisi yoktur.

2 yıl önce öğretmenliği bırakıp,kariyerim için başladığım ve delice sevdiğim işim, eylül ayı itibariyle sona erdi :) Eskisi kadar çok seviyor olsaydım eğer,oturur ağlar,kopmamak için herşeyi yapardım.

Ama öyle kırılıp,incindim,öyle haksızlıklara göz yummak zorunda kaldım ki kocaman bir 'ooooh' çektim.Şu kısacık 3 günde yüzüme yeniden renk geldi :)

Başlangıçlar hep zordur ama önemli olan bardağın dolu tarafını,öğrendiklerimizi görmekte.Bende bir sürü şey öğrendim ve devam ediyorum yoluma..

Hepimize yaşam boyu alınan rahat bir nefes,yani özgürlük diliyorum.

Sevgiyle..
 

blogger templates | Make Money Online