Salı, Aralık 16

Paylaşım

Öyle güzel parlıyor ki güneş üstümde ama gören gözlerle bakmıyorum,bakamıyorum.Çok şey var anlatmak paylaşmak istediğim.Ama bunları toparlayıp,beynimde yerleştirmek ve 2 ay sonra İstanbul'a dair yeni kararlar vermek için zamana ihtiyacım var.

Biraz daha zaman istiyorum sizlerden,yorumlarıyla yalnız bırakmayan herkese sonsuz teşekkür ederim.Destekleriniz bu dönemde çok önemli benim için.

Kafamın karmaşasını sonlandırıp,yerleşik hayata geçtiğimde yepyeni bir düzenle sizlerle olacağım.

Herkese sevgiyle sarılıyorum..

Perşembe, Kasım 20



Çoğu zaman güzel özelliklerimizin farkında oluruz ama bizi üzen yıpratan,insan ilişkilerimizi olumsuz etkileyen hiçbir özelliğimizin çok fazla üzerinde durmayız.
Yeni işimin ve iş arkadaşlarımında etkisiyle 2 haftadır uzun uzun düşündüm ve şu sonucu vardım.Beni olumsuz etkileyen,üzerimde dayanılmaz bir baskı kuran 2 kötü özelliğim var.Bunlardan biri 'sınırsız'merhamet duygum,diğeride 'hayır' diyemiyor olmamın yıpratıcı sonuçları.

Kendimi bildim bileli çok kolay kahkaha atar ve deli gibi ağlarım.Duygularımı genelde içimde ama uçlarda yaşarım.Sınırsız ölçüdeki merhametim nedeniyle ciddi problemler yaşadım.Bu zaafımı bilerek yada bilmeyerek kullanan,beni kendi silahımla vuran bir sürü insan tanıdım.Kimine üzüldüm evimi açtım,eşyalarımı da alarak bir sürü borç bırakarak gitti.Kimine cebimdeki son kuruşu verdim aç kalmasın diye,bir baktım ki ben açım.Hatta dahada abartıp hayatımı karartacak kararlar vermeye kadar götürdüm bu merhamet işini.
Herzaman aşmadım dozu ama aştığım anlar hep içimde onarılmaz izler bıraktı..

İnsanlara 'hayır' diyemiyor olmaktan dolayı da herşeyi içime atar oldum.Hayır diyemedim,haketmediğim şeylerle yargılandım,hayır diyemedim görevim olmayan işleri yaptım,insanların bunu bilmeden kullanabileceğini sanmıyorum.Hayır diyebilen herkesin hatası,işleri hep beni buldu.Çünkü ben hiç 'hayır' diyemedim.

İşte bu sebeplerle 2 haftadır ciddi sıkıntı çekiyorum.İçimde biriktirdiğim kırgınlıklarım bile su yüzüne çıktı düşündükçe.Şu dönemde çok yalnızlık çekiyor olmama rağmen en yakınlarımla bile görüşmek istemiyorum.Keşke bir kabuğum olsa kaplumbağa gibi içine çekilsem bir süre,iyi kötü hiçbirşey bana ulaşamasa.

Bunları yaşarken kendimden başka kimseyi suçlamıyorum,ben izin veriyorum bana bunu yapmalarına kime ne diyeyim ki?

Eh hep olumlu yüzü olacak değil ya,işte bu da Şevval Elif SOLMAZ'ın depresif yüzü =)

Sevgiyle..

Pazar, Kasım 9

Karmaşa



Kaderde otobüsten post yazmakta varmış :)Haftasonunu sevgilimle geçirmek için şehirdışına çıkmıştım ve pazar akşamı geri dönüyorum 2 günde 2 yolculuk normalde çok yoruyor ama işin ucunda canımım olunca yorulmadım diyebilirim.

Herkesleri çok özledim,yeni işim ve şehir değişikliğim için güzel dileklerde bulunan dostlarıma sonsuz teşekkür ederim,desteğinizi her an hissetmek çok rahatlatıcı :)

Buraya gelirken haftasonu dönerim diye planlamıştım ama işler bir anda değişti,Anadolu yakasında özel bir anaokulunda idari personel olarak göreve başladım,yine her sabah çocukları mıncıklayıp severek başlıyorum güne :) Artık öğretmen olarak derse girmiyorum ama onları sevmek sohbet etmek için hiçbir fırsatı kaçırmamaya çalışıyorum.

Bu arada canım sevgilimden uzak kalmak içimde tarifi zor bir boşluk bırakıyor,memleketime dönmenin,yeni bir işe başlamanın sevinci bile yarım içimde.Deli gibi iş arıyoruz onada.Geldiği an herşeyi daha içime sinerek yaşayabileceğim.Şimdilik hiç alışamadığım hasret duygusu boğazımda düğüm.

Otobüs ortamında ancak bu kadar :) Hepinizi çok seviyorum.Ayrılırken gülümseyerek gidin istedim sayfamdan.Yine koparmış Yiğit ÖZGÜR!

Pazar, Kasım 2

Nerdeyim?

Yaklaşık 2 haftadır kayıplara karıştım :) Peki nerdeyim?

İş görüşmesi için geldiğim İstanbul'da işe alındım ve hemen başladım,dolayısıyla bırakın bilgisayarımı net bağlantımı yanımda 2 çift elbisem bile yoktu :)) Elbise işini hallettik ama bilgisayarım,net bağlantım tüm eşyalarım orada kaldı.

Ev tutar tutmaz düzene girip yeniden sizlerle olacağım.Bu dönemde hepinizi çok özleyeceğim. =)

Sevgiler!

Çarşamba, Ekim 22

Damağımda Kalan..



Birkaç gündür İstanbul'dayım.İş görüşmelerim dışında evden pek çıkmıyorum.Haftasonu için kardeşim plan yapmıştı,gezdik tozduk yedik içtik.

Koca haftasonundan damağımda kalan tek tat,havuç-elma suyu oldu.O yormayan tadı,üstündeki köpüğü falan değildi,annem ve babamdı kalan..

Çok küçüktük,sokakta çamurdan çorbalar yaptığımız zamanlardı,evimizde her akşam meyvelerin suyu sıkılır,her akşam başka bir tatla beslerdi annemle babam bizi.Evin en vazgeçilmez öğesiydi narenciye sıkacağı..

Şimdi kocaman olduk,ne çamurdan çorbalarımız kaldı,ne evinde her akşam ayrı tatlar olan bir ailem.Her birimiz ayrı çatılar altında sabahlıyoruz artık.Annem ve babam ayrıldığında 23 yaşındaydım ama 3 yaşındaymışım gibi ağırdı yükü.Sanırım kaç yaşında olursak olalım hepimiz için aynıdır bu.

Öyle bir kalmış ki o tat hafızamda,bardaktan aldığım ilk yudumdan son yuduma kadar dibinde çocukluğumu gördüm sanki.Sakince içtim bitmesin diye.

Ve ben o meyvesuyu bittiğinde anladım ki annem-babamlı günlerimin tadı damağımda kalmış..



[Resimdeki bu tombiş benim] :)

Pazartesi, Ekim 20

Uluslar Arası Blog Dostluğu


Yaklaşık 1.5 yıldır blog yazıyorum.Kendimi bildim bileli de netteyim.Bir sürü insan tanıdım bu ekranın karşısında,birçoğu mükemmel yüreklere sahip insanlardı.Bu açıdan çok şanslıyım :)

Blog yazmaya başladığımdan bu yana kocaman bir aileye dahil olmuş gibiyim.Öyle çok blog yazarı var ki,ordan yada burdan bir şekilde karşılaşıyorsunuz ve görüyorsunuz ki onlarda sizden biri.Yazıları okurken bazen kahkahalarla gülüyorum,bazen hüzünleniyorum ve ağlıyorum bile.Kendimden çok fazla şey bulduğum yazılarda oluyor.

Bu ailede olmaktan sonsuz mutluluk ve gurur duyuyorum.


Güzel dostum Craft Woman;tüm dünyada yayılmaya devam eden ve blogları tanıtma amacı güden bu güzel ödülü bana göndermiş,çok mutlu oldum.Bende blog dostlarıma göndermek istedim.

Wilwarin Kelebek
Craft Woman
Aynen Böyle
Haydins
İşitme Kaybı
Moonsun
Decaf Latte
Goddess Artemis
Hanimish
Salıncakta İki Kişi
Kaldera Volkan
Pınar ALTUNTAŞ
Kelimelerin Soyağacı
Recep Hilmi TUFAN
Miray
Aslı Cadısı
Sakinimsi
Masqot
Pigmelerle Dans
Deniz Kızı
Çocukla Çocuk
Pucca
Zodyaktaki At Sineği
Haşim SOLMAZ
Lacheen

[Yazarken unuttuğum dostlarım varsa çok üzgünüm,çok dar bir vaktimde yazdım linkleri,lütfen hatırlatın hemen ekleyeyim]

Hepinizin yeri çok ayrı bende,burada varolmama sebepsiniz.

SİZLERİ ÇOK SEVİYORUM BLOG AİLEM!

Mesajınız Var!



En son ortaokul yıllarımda denemiştim etamin işlemeyi,çokta keyif almıştım ama artık gözlerim bu durumu kaldırabilirmi bilemiyorum :P

Bizde genelde başucuna komidin üzerine,aynaya yada buzdolabı üzerindeki post-itlere not bırakılır ama bu not bırakma şekline bayıldım,eli çabuk ve becerikli hanımlar için çok sevimli bir alternatif.Renkli bir etamin üzerine de olabilir bu çalışmanız.Devamı burada

Cuma, Ekim 17

Bardak bardak olalı..



..Böyle tasarımlar görmedi :))

Öyle sevdim ki bu melek bardağı,içime huzur verdi,hiç sevmiyor olmama rağmen Cappuchinolu halini bile beğendim :)) Bu arkadaşımız çok sevimli kupa tasarımları yapmış.Geçerken uğradım,sizde bir bakın ;)

Salı, Ekim 14

Yüreğimin Götürdüğü Yer



Hayat zaman zaman hepimizi sürükler ya bir yerlere,beni dahamı bir sürüklüyor nedir :) Oturup 25 yaşıma kadar olan hayatımı düşündükçe şaşıp kalıyorum.

Bazen kader diyorum,bazen mutlu oluyorum bunca yer gördüm bunca insan tanıdım diye,bazen de tek bir yerde kalsaymışım şimdi çabalamadan para kazanırdım diyorum.Düşüncelerim nereye bağlanırsa bağlansın,sonunda tebessüm edip geri dönüyorum hayatıma. :)

17 yaşımda öğretmen oldum,hem üniversite mezunu olup hem 17 yaşında nasıl öğretmen olunur kısmına çok girmeyeceğim,çünkü yıllarca herkese açıklamaktan öğğğ geldi :))

17 yaşımda öğretmen olduğumda,öğretmenler odasına ilk girişimde kapıyı çalmıştım :)) Bereket ki kimse duymadı.E daha 1 yıl olmamış lise den mezun olalı,şimdi öğretmenim :)6 yaşında 15 miniğim vardı,daha ben çocuktum,o nedenle sınıfta çok eğlenirdik :)

Sonra Ege'nin bir köyüne atandım ve hayatımda ilk kez köy havası solumanın verdiği karmaşa ile başbaşa kaldım.Yine yalnızdım,güvenipte kimseye kiraya vermedikleri için bir apartmanda tek başıma oturdum 2 yıl boyunca.Harika bir dere sınıfımın camının hemen önünden akıp gidiyordu,mest oluyordum izlerken.Bahçeye çıkarıyordum çocuklarımı(ki ben hiç öğrencim demem) bahçede inekler tavuklar biz oyun oynuyorduk :)

Hiç alışmadığım bir ortamdı ama çocuklarımı,o doğal güzelliği ve velilerimin her hafta tazecik getirdiği gözlemelerinin tadını asla unutmuyorum.Hepsini çok özlüyorum.

Sonra devlet okullarında çok fazla ilerleyemeyeceğime karar verdim ve ayrıldım devletten.İnsanlar hala bunu duyunca 'inanamıyorum sanaa' gibisinden yüzüme bakar :)
Ama hiç pişman olmadım,çünkü benim ideallerim vardı mutlu olamayacaktım.

İstanbul'a yerleştim,yine yalnızdım,ailemden uzaktım.Ama bir idealim vardı başarmalıydım.özel bir kolejde öğretmenliğe başladım yeniden.Bu kez çocuklarım 4 yaşında miniklerdi.İşte bu dönemimde beşiz çocukta doğursam aynı anda bakabilecek kapasiteye sahip olduğumu keşfettim :) 4 Yaşında 20 öğrencimi aynı anda yedirip,aynı anda uyuturdum.O yaş gurubunu az çok bilirsiniz arkanızı dönmeye gelmez.Ya birbirlerinin kollarına saat(!) yaparlar,yada biri mutlaka düşer.Saolsun yardımcı öğretmenlerim vardı ama her biriyle ilgilenmek istediğim için hiç oturmadan çalışırdım.

Şöyle bir manzara düşünün,birini ayağımda sallıyorum,biri kollarımda,birinin ayakkabısını bağlıyorum,biri saçımla oynamadan uyumadığı için,başım onun yatağında :)) Tabii okul bunların hiçbirini benden beklemiyordu ama ben öğretmenliği beceremiyorum sanırım,direk anne moduna giriyorum. :) Daha korkuncu bu manzarayı herkes netten online izleyebiliyordu :) Rezalet!

Öğretmenlik yaşamıma bir anaokulunda bir süre yöneticilik yaparak noktayı koydum.Bu işte ki mutlu son buydu işte,sadece idareci olabiliyordunuz,yada okul sahibesi.Ben ulaşmıştım ve ayrıldım.

Bıraktım öğretmenliği..

Hayatımın o 4 yılına ait herşeyini çok severek hatırlıyorum.Elbette yalnız başına ayaklarının üstünde durmanın verdiği sorunları yaşadım ama beyin öyle güzel ki hatırlamakta bile zorlanıyorum :)

Sevgili velilerim,miniklerim,renkli boya kalemlerim,oyun hamurum ve karşılıksız seven minik yürekler;

Hepinizi çok sevdim ve seviyorum.Hep özleyeceğim. :)

[Çok uzatıp sizleri sıkmak istemedim ama hayatın beni sürüklediği hikayeleri sonra paylaşmaya devam edeceğim] :)
Fotoğraflar kolej miniklerimden


En üst resimdeki turuncu-krem giysili mavi gözlü erkek çocuğunu,Uras'ı arıyorum yıllardır.Muhtemelen Bursa'da bu sayfayı okuyupta tanıyorum diyen varsa lütfen bana ulaşsın.

Cuma, Ekim 10

Bir dekorasyon önerisi de benden!



Evinde farklı bir soluk arayanlar için güzel olabileceğini düşündüğüm bu çalışmayı bu arkadaşım yapmış.Krem peynir kutusundan takı kutusu tarzı birşey yapmayı da denemiş ama bence birşeye benzememiş (umarım Türkçe bilmiyordur) :))

Eğer bana hoş göründü denerim derseniz,bu fikir hiçte fena değil. ;)Beğendiğiniz büyük ebatta bir resmi yada posteri de bu tarzda küçük parçalara bölerek bir bütün oluşturabilirsiniz,bu da benim nacizane fikrim :)


Perşembe, Ekim 9

Huzursuz bacak!



Nihayet gece uykumun ortasında 'kalk beni hareket ettir','beni gezdir canım sıkılıyor' diyen bacağımın derdini buldum.O bir huzursuz bacak sendromu hastası.Çok fazla kişinin yaşıyor olduğunu bilmek rahatlatsa da bazen geceler kabus olmaya devam ediyor.Bu sendrom başladığı zaman bacağım mümkün değil beni uyutmuyor,kalkıp dolaşıyoruz :))

Eğer sizinde gece bacaklarınızda isimlendiremediğiniz bir his oluyor ve uykunuzu bölüyorsa bu videoyu ve devamında teşhis tedavi sürecini izlemenizi tavsiye ederim.Hadi biz bacağımla gezmeye gidiyoruz,size iyi seyirler :))



Resim kaynak-uyku.com.tr

Cumartesi, Ekim 4

Diyetçiler? =)





Ramazan Diyet Grubumuz?

Sizi unuttum sanarak derin bir 'oooh' çektiniz değilmii? :) Ama unutmadım.Acaba kilolarımız ne durumda merak ediyorum.


Beni sorarsanız (sormazsınız diye umuyorum ama kesin soracaksınız) ben yalnızca 1 kg verebildim :) Oldukça dikkatli ve az yedim ama yinede ancak 1 kg verebildim.Bunun yanında 2 hafta boyunca her akşam egzersiz yaptım.Uykumda gelse,yorgunluktan ölsemde bırakmadım ve bol su içtim.1 kg vermişte olsam vücudum inanılmaz sıkılaştı ve gram selülit kalmadı.Bacak karın kalça bölgeleri için şiddetle tavsiye ediyorum.Video bir derginin armağanı olduğu için sanıyorum nette yok,o nedenle sevvalelifsolmaz@gmail.com adresinden bana ulaşan arkadaşlara mail olarak gönderebilirim sanırım (Video oldukça büyük o nedenle buraya eklenmedi).Kesinlikle yılmayın,bu egzersizleri 2 hafta düzenli olarak yapın.

Başlarda acı,ağrı sızı olsa da egzersiz bitiminde kuş gibi hafif oluyorsunuz.Bol su içmeyide kesinlikle unutmayın ;)

Kilo listemizi yeniden ekliyor ve yorumlarda ulaştığınız kiloyu bekliyorum.

İsimsiz Hedef-> 60 Kg
Zeynep Hedef->71 Kg
Nurcan Hedef-> 65 Kg
Aras Hedef-> 57 Kg
Mustafa ÖZTÜRK Hedef-> 72 Kg
Telepati Hedef-> 77 Kg
KalderaVolkan Hedef->51 Kg

Sevgiler


Cumartesi, Eylül 27

Bayram Tadında!


Bu bayrama biraz yorgun ama çok mutlu giriyorum.Tüm ailem burada.Çok sevdiğim insanları görme şansım olacak.Bizim ailemizde bayramlarda bir arada olmak çok önemlidir,bayram kahvaltıları,bayramın ilk akşamı yemekte bir arada olmak gibi kavramlar bizler için vazgeçilmez bir gelenektir.Bu nedenle bayramlarda tatile çıkmayız ve ailemizle geçiririz.

Önceleri bu gelenek beni çok sıkıyordu ama yaşım ilerledikçe ve aile kavramının önemini anladıkça iyiki böyle yetişmişim diyorum.Bende gelecekte bu gibi adetlerimizi çocuklarıma vermek için elimden geleni yapacağım :)

Hepimiz için unutulmaz bir bayram diliyorum.Sevdiklerinize kocaman sarılmayı unutmayın,bir dahaki bayram sizlerle olamayabilirler..

Cuma, Eylül 19

Beni benimle bırak..



Eminim sizlerinde bazen herşeyden,en çokta kendinizden kaçmak istediğiniz anlarınız oluyordur.Bende öyle anlarımdan birindeyim.

Etrafımda çok sevdiğim insanlar,herşeyden önemlisi beni çok sevip,değer veren bir sevgilim var ama bu ara yapayalnız gibiyim.Herşeyle aramda buzdan bir cam var.Bazen çok gerginim kırıp döküyorum,bazen konuşmadan sadece kendimi dinliyorum.

Tüm gün deli gibi yeni tarifler deneyip,akşama bir ziyafet sofrası kuruyorum,fönlenmiş saçlar ve güzel giysilerle sevgilimi karşılıyorum.Ailemden gelen güzel tepkilere otomatik gülümsemelerle teşekkür ediyorum..Tepkilerim alınmış gibi yada çok uçta.

Depresyonda değil bu,tamamen sukunet.İçimde kendimle konuşuyorum.Bu böyle olmalı,bunu böyle yaparsak daha az yorucu olur,geçmişte bana böyle söyleyip haksızlık yapan o insana(eski müdürüm) neden bunu demedim,neden sadece sustum ve dönüp gittim.

Siz deyin evde oturmaya alışamadım yada evlilik stresi,ben diyeyim yeni bir iş bulma ve şehir değiştirme telaşı.

İsmi her ne ise pc başına oturmak istemeyeceğim bir kaos.

Bu nedenle sizlerden biraz mola rica ediyorum.İçimden gelmeyen hiçbirşeyi sırf iş olsun diye burada paylaşamam çünkü.

Gitmeden birşey sorayım,aranızda psikolog varmıı? :))

[Nev-Dem klibi izlemeseniz birşey kaybetmezsiniz ama şarkı iliklerinize işleyecek]

İlgili aramalar: müzik - nev dem -  puf -  puf -  puf

Perşembe, Eylül 18

Karar



Adamın Biri
Bilge Bir Kral Olmakla Ün Salmış Olan
Kralın Yanına Gider.
Krala Şunu Sorar‘Efendim Söyleyin Bana Hayatta Özgürlük Var mıdır? ‘
Kral ‘Elbette’ der,
‘Kaç Bacağın Var Senin? ‘
Adam Soruya Şaşırarak ‘İki efendim’ der.
Kral ‘Pekala, Tek Bacağının Üstünde Durabilir misin? ‘
‘Elbette’ Diye Cevap Verir Adam.
Kral ‘O Halde Hangi Bacağın Üstünde Duracağına Karar Ver’.
Adam Biraz Düşünür ve Sol Bacağı Üstünde Durmaya Karar Verir.
‘Tamam’ der Kral
‘Şimdi de Öteki Bacağını Kaldır.’Adam Şaşırır ‘Bu imkansız kralım’ der.
‘Gördün mü? ‘ der kral ‘
Özgürlük budur.
Sadece ilk kararı almakta özgürsün.
Ondan sonrasında değil.’
Tiziano Terzani’nin “Atlı Karınca da Bir Tur Daha” adlı kitabında
Okuduğum bu küçük öykü yıllardır tartışılan özgürlük kavramı
üzerinde bir kez daha düşünmeme yol açtı.
Hayat gerçekten böyleydi.
İlk kararı alıyordun ve gerisi o ilk karara bağlı olarak
gerçekleşiyordu.
Hayat hata kabul etmiyordu.
İlk kararın doğruysa işler yolunda gidiyordu
ama eğer yanlış bir karar aldıysan,
herşey zincirleme yanlış gidiyordu.
Mesela mesleğini seçerken…
Hasbelkader, iyi düşünmeden, yeteneklerinin farkında olmaksızın
bir meslek seçtiğinde ömür boyu işini zorla yapmaya mahkum oluyordun.
İşinin başındayken başka bir iş yapmayı özlüyordun.
Ama biliyordun ki; özgürlüğünü kullanmış ilk kararı vermiştin ve
Yeniden başlama cesaretin yoktu.
Bazı insanlar vardı hayatta…
Onlar ise her şeyi ardlarında bırakıp yeniden başlayacak kadar
cesurlardı. Ama sen onlardan biri olamıyordun.
Bunca emek bunca çalışmayı sanki çöpmüş gibi bir çırpıda atıveremiyordun.
Oysa göz ardı ettiğin bir şey vardı. Hayat çok kısaydı
Ve mutsuz olduğun işlerle zaman öldürmek
aynı zamanda ruhunu öldü rmekle eş anlamlıydı.
Evlilik konusunda da iyi karar vermek gerekiyordu.
Yanlış bir karar aynı evde yaşayan iki düşman yaratabilirdi.
Aşk zorunluluğa dönüşebilir ve hayatını cehenneme çevirebilirdi.
İlk kararı alıyordun, bu konuda özgürdün
ama devamında senin kararına bağlı olmayan
pek çok şey gerçekleşiyordu.
Hayat kararlardan ibaretti ve kararlar birer kibritti.
Doğru yerde ateşlediğinde seni ısıtacak ateş,
çorbanı kaynatacak ateş oluyordu,
yanlış yerde ateşlediğin vakit ise
içinde bulunduğun evle birlikte seni de yakıyordu.
Hayat öyle basite alınacak bir oyun değildi.
Oyunun kurallarını bilmen ve ona göre oynaman gerekiyordu.
Ama çoğu zaman oyunun kurallarını bilmek yetmiyordu.
Çok daha önemli olan başka bir şey vardı.
Kendini bilmek…
Ne istediğini, neyin seni mutlu edeceğini ve kim olduğunu,
Neler yapabileceğini bilmek zorundaydın.
Ancak o zaman doğru kararlar veriyor ve
mutlu bir hayata sahip oluyordun.
Ve kararlar birer kibritti…
Ya kendini yakıyordun ya da ısıtıyordun...

Cuma, Eylül 12

Karma




*Bu hafta 1000 parça bir puzzle a başlıyorum,gerçekten zor,hadi hayırlısı :P

*Bursa'ya gidip gelmekten otobüslerde sızar oldum,bu şehir değişikliği beni öldürecek!En alışamadığım kısmı ise belediye otobüslerinde cep telefonlarınıza cevap veremiyor olmanız.Yinede seviyorum Bursa'yı :)

*Dvd ci çocuğa uyup 3 film aldım,Bakış açısı,Şeker kız candy ve anestezi.İşin garibi zerre kadar film izleyecek modda değilim,sanırım cd çantasındaki yerlerini izlenmeden alacaklar.

*Olasılıksız kitabını okumaya başladım,önsözünden anladığım kadarıyla ilgimi çekebilecek bir kitap,beğenirsem izlenimlerimi paylaşırım ;)

*Bu ay Elle ve Elele dergisi bir arada veriliyor,sakın kanıpta almayın 'bence' deli saçması bir sayı olmuş.Reklam ve modadan başka birşey yok.

*Son 2 günde tüm dünyada olan depremlerin Cern Deneyi ile ilgisi olabileceğini düşünüyorum.Varmı benim gibi düşünen?

*Ramazan diyet grubu arkadaşlarımın azmine hayranım,ramazan nedeniyle iftarlarda gayet dikkatli yememe rağmen sadece 1 kilo vermişim görünüyor,ama işin garibi çevremdekiler baya kilo verdin diyor.Kim yalan söylüyor anlayamadım :S

*Kardeşim okulunu bitirip dönünce,kendime fitness arkadaşı buldum.İnsanların %36 sı yeni bir partner,%32 si yeni arkadaşlar bulmak için fitnessa gidiyormuş.Ben kalan kısımdayım,tek derdim dümdüz bir karına sahip olabilmek :))

*Haftasonu Gülmecemiz yarın burada olacak.Şimdilik herkese mutlu bir akşam diliyorum ;)

Resim Kaynak

Perşembe, Eylül 11

Merak ettim de?



Bu gece uyku tutmayınca,blog dostlarımı gezeyim neler olup bitmiş,nelere değinmişler bakayım dedim,tek tek okudum her birini.En çok ele alınan ve en ilgimi çeken konulardan biri Cern Deneyi üzerine yazılan yazılar oldu.

Demek ki dostlarımda benim gibi merak içinde,olan biten karşısında.Ne karadeliklerin dünyayı yutacağı inancı nede Marduk Gezegeni sözleri hiçbirşey beni korku içinde bırakmıyor.Kesinlikle negatif şeyler düşünmüyor,ummuyorum.Çünkü tüm dünyanın ilgiyle ve birazda ürkerek beklediği tarih 22.12.2012 öyle cezbediyor ki beni.

Kimi kıyamet kopacak dese de ben kıyamet gününü ancak ve yalnız Yaratan'ın bileceğini düşünüyorum.Benim inandığım şey ise bu tarihte başlayacak bir altınçağ!

Çok ütopik gelse de ben bu tarihte dünyanın arınacağına,iyiler ve kötülerin birer pirinç tanesi gibi ayrılacağına inanıyorum.

Dinimizce sürecek olan islam dininin altın çağı ile bu altın çağın örtüşebileceği bile söylenebilir.

Eğer tüm kehanetler,maya inancı ve bu tarih üzerine yazılıp çizilen onlarca şey gerçekse ne kadar da az bir zamanımız kalmış gitmeye hazırlanmak için.

Dünya artık her anlamda öyle kirli ki,tüm kalbimle temizlenip ilk insanlardaki gibi arınmış olmasını diliyorum.

Eğer o tarihten sonra hala yaşıyor olursam tek temennim anne olmak :)

Merak ettiğim bir diğer nokta,sizlerin bu konuda ne düşündüğü.

Paylaşmak isterseniz mutlu olurum :)

Resim Kaynak:Flickr

Pazartesi, Eylül 8

Nostalji


MixwitMixwit make a mixtapeMixwit mixtapes


Çok keyifle okuduğum bir blogta Salincakta İki Kişi'de gördüm bu yaratıcı ve nostaljik fikri.Ve ba-yıl-dım!Sizlerde geçmişe bir gezinti yapın istedim :)

Cumartesi, Eylül 6

Haftasonu Gülmecesi



Evde olsam hergün birkaç konu açacağım diyordum ama nerdeee :)) Evde olunca bir rehavet çöküyor insana,birde ramazanın vermiş olduğu bir durgunluk var.Neyse ki haftasonu geldi de gülmecemiz için geçtim ekran başına :)

Herkese güzel,huzurlu,neşeli bir haftasonu diliyorum

Çarşamba, Eylül 3

Özgürüm!



Hayat öyle garip ki,kimimiz için savaştan kaçıp kurtulmak özgürlük anlamına gelirken,kimimiz için evimizden,yuvamızdan,ailemizden kopmak özgürlük demek.
İşin ucunda ne olursa olsun insanın o özgürlüğü tüm benliğiyle hissetmesi gibisi yoktur.

2 yıl önce öğretmenliği bırakıp,kariyerim için başladığım ve delice sevdiğim işim, eylül ayı itibariyle sona erdi :) Eskisi kadar çok seviyor olsaydım eğer,oturur ağlar,kopmamak için herşeyi yapardım.

Ama öyle kırılıp,incindim,öyle haksızlıklara göz yummak zorunda kaldım ki kocaman bir 'ooooh' çektim.Şu kısacık 3 günde yüzüme yeniden renk geldi :)

Başlangıçlar hep zordur ama önemli olan bardağın dolu tarafını,öğrendiklerimizi görmekte.Bende bir sürü şey öğrendim ve devam ediyorum yoluma..

Hepimize yaşam boyu alınan rahat bir nefes,yani özgürlük diliyorum.

Sevgiyle..

Pazar, Ağustos 31

Hoşgeldin Ramazan!



Buram buram pide kokuları,sokaklardan ezanla gelen çatal bıçak sesleri,davulcular,teravihler..

Yine bir ramazan geldi,bu yılda buruk gireceğim diyerek 1 hafta önceden ağlamalara başlamıştım :) Ama düşündüm de,ailem dağılmışta olsa şükürler olsun her biri yaşıyor.Bu ramazanı hüzünle değil,manevi bir haz içinde geçirmeyi istiyorum.

Düşünürseniz öyle özeliz ki,her yıl 1 ay insanlar birbirinin ne yediğini,aç olup olmadığını daha bir düşünüyor,iliklerimize işliyor o manevi koku.Kocaman çadırlarda ezanla birlikte çatal bıçak,birlik sesleri geliyor kulaklarımıza.Herkes birbirinin gözlerine daha bir sıcak bakıyor sanki,aynı duyguları paylaşıyoruz dercesine.

Yılın 11 ayını evlatlarına yemek götürme telaşıyla geçiren yoksullar,bu 1 ay nefes alıyor özgürce.Birçok insan tatmadığı güzellikler tadıyor.İnsan olduğumuzu yeniden hatırlatıyor.

Oruç tutmanın insan için işkence olduğunu düşünüp bardağın boş yanını görmekte ısrar edenleri bu güzellikleri görmeye çağırıyorum bu yıl.Oruç tutatız yada tutmayız ama başka hangi millet böylesine güzel ve özel 1 ay geçiriyor bunu bir düşünmek lazım.Bu yıl ramazan-ı şerifin güzellikler getirmesini,bu güzelliklerin kalan 11 ay sürmesini diliyorum.

Bu manevi havayı ciğerlerimize doldurabilmemiz,yardım ayında olduğumuzu unutmamamız dileğiyle.Herkese hayırlı ramazanlar! :)

Resim Kaynak:Flickr

Cumartesi, Ağustos 30

Haftasonu Gülmecesi



Karmakarışık bir hafta daha bitti ve ben '30 Ağustos Cumartesi' günü bile çalışıyorum.Buradan patronuma selamlar gönderiyorum :P Bu karikatürleri okuyunca çok eğlenmiştim,umarım beğenirsiniz.

Herkese mutlu haftasonları ;)


Perşembe, Ağustos 28

Ramazan Diyeti Grubu!



Tatile gittim,1 hafta boyunca denizden çıkmadan yüzdüm ve nihayet istediğim gibi sıkılaştım derken haydaa korkulu rüyam ramazan geldi çattı

Şimdi 1 haftadır her türlü zorlama,psikolojik baskı ve güzel yemeklere direnipte ramazan gelince homini gırtlak yemek olurmu?Olmaz!

Buradan bir ramazan diyet grubu oluşturalım.Ramazan başında tartılıp ramazan sonunda geldiğimiz kiloyu sayfamdan takip edelim,bakalım kimler iradeli çıkacak :))

Katılmak isteyen arkadaşlarım sevvalelifsolmaz@gmail.com adresinden yada yorumlardan
30 gün sonunda ulaşmak istediği kiloyu ve isim bilgilerini yazarak katılabilirler.

Ramazanda kilo almamak için neler yapabiliriz şurada diyetisyen arkadaşımız yazmış,bizede okuyup uygulamak düşer.

1 Eylül milat,varmı kendine güvenen? :P

Çarşamba, Ağustos 27

I love You Google! :P



Bu hafta aynı anda 2 personel alındığı ve yetiştirme işi yine bana kaldığı için bırakın nette dolaşıp siteleri gezmeyi masama bile oturamadım.Dolayısıyla ofis arkadaşlarımdan birinin bugün keşfettiği bir konuya yer verdim.

Belki bilenler vardır ama ben ilk kez rastladım.Çokta hoşuma gitti.Google arama motorunun hesap makinası özelliği de varmış.Örneğin 7250*521 yazıp enter dediğinizde sonucu görebiliyorsunuz.
Eee google amca bu hafta sana yer verdiğime göre pagerank konusunda desteklerini bekliyorum. :P

Hepinizi kocaman öpüyorum,haftanın kalanı ilk yarısından güzel geçmesi dileğiyle ;)

Pazar, Ağustos 24

Kim daha barbar?!



Bir çoğumuz fast foot yiyiyoruz,bırakmamız için nice sebep varken tek caydırıcı alınan kilolar.Peki ya tüm dünyada yüzlerce şubesi olan,hergün binlerce tavuk-et satan bu yerlerde hayvanlar hangi şartlar altında yetiştirilip kesiliyor,hiç düşündünüzmü?
Bu videoları izlediğimde kanım dondu.Hatta aşağıdaki videoyu yarısında kapattım.İzleyeceğiniz bu yerlerden biri Ünlü bir markanın Tavuk Çiftliği,diğerinin dünyaca ünlü fast food mekanlarına ait çiftlikler olduğu söyleniyor.

Görüntülerde yemek yemesin diye gagası kesilen,bir gecede hormonla büyütülen tavuklar,duvara çarpılarak ve sopayla vurularak öldürülen hindiler,bir yere asılarak boğazının bir kısmı kesilerek can çekiştirilen hayvanlar göreceksiniz.
Bu görüntüleri izledikten sonra bu yerleri taşlamak isteğiyle doldu içim.Canlılara böylesine eziyet edilen yerlere biz milyonlarca doları resmen bağışlıyoruz.

Şu durumda soruyorum size,kurban bayramlarında hayvanları kestiği için barbar ilan edilen,her bayram döneminde yabancı basında çarşaf çarşaf fotoları çıkan Türklermi yoksa hayvanları bunca acıya maruz bırakarak can çekiştirenlermi daha barbar?!

Bu markaları kendimce sonuna kadar boykot ediyorum.Lütfen sizlerde en azından,hastalıklı,sakat ve can çekiştirilerek öldürüldüğü için leş olmuş bu yiyecekleri çocuklarınızdan uzak tutun.


Cuma, Ağustos 22

Haftasonu Gülmecesi



Ne garip bir haftaydı benim için,huzur-huzursuzluk,mutluluk-mutsuzluk,kahkaha-gözyaşı.Tam bir zıtlıklar haftasıydı.Ama dönüp baktığımda güzel hatırlıyorum,önemli olan da bu değilmi? :)
Kaç haftadır öyle özledim ki haftasonu gülmecelerimizi,bu haftasonu doya doya gülüp eğlenelim hepimiz.Tek dileğim bu.Gülmeye Cem YILMAZ'la başlayalım istedim,çünkü ben bu videoyu izlerken koptum!Bu cıvıl cıvıl resmi izninizle canım dostum Hanife'ye armağan etmek istiyorum ;)


Sevgiler..



Çarşamba, Ağustos 20

Çarşamba Çarşısı



Beni bu net gezintilerim batıracak.Hadi yerli sitelerden öyle yada böyle alıyorum da bu yabancı sitelerden almam çook zor.Gelmesi,ödemesi,vergisi bilmemnesi uzun iş.Bu yetenekli abimiz birbirinden güzel renk renk cıvıl cıvıl takılar tasarlamış.Ben bayıldım.Hepsinden istiyorum :P Ben yetenekli sevgilimin başının etini yemeye gidiyorum,eğer sizin çevrenizde böyle biri yoksa şu siteden alabilirsiniz (yaşasın kötülük!) :))



**************************************************************************************



Efendiiim yine geziyorum,yine rastlıyorum,yine harika bir fikir.İşte karşınızda fincan lambalar :) Ben bayıldım bu fikre,şık bir fincanla mutfak için yapılabilir.Neden olmasın :)


*****************************************************************************



Başka bir gezinti günümde şu siteye rastladım.Çocukken mario oynamayanınız yada görmeyeniniz yoktur herhalde.Bu firmada nintendo oyunlarını duvarlarımıza taşımış ve ortaya çok sevimli olabilecek çocuk odası önerileri çıkmış.

Cumartesi, Ağustos 16

Ve geldim..



Kimse beni bunca gün tatilde sanmasın,çünkü ben geldiğimde günlerden cumaydı ki tarihe bakınca 1 hafta olduğunu gördüm şaşırarak. :)

Gelir gelmez öyle bir telaşe ve gerginlik içine girdim ki,kendimi unuttum denebilir.Yazmak için bloğumu çok açtım,bakıp bakıp kapattım her seferinde.Çok gergin ve mutsuz 1 hafta geçirdim tatil ertesinde.O nedenle bunu bloğuma yansıtmak istemedim.Yazmadım.

Bugün biraz daha iyi gibiyim sankii :)

Gitmeden önce söylediğim gibi tatil süresince düşündüm.Gelir gelmez iş yerimdeki huzursuzluklar devam edince,abim gibi sevdiğim patronuma ayrılmak istediğimi söyledim.

İnanmadı,inanmak istemedi.Ben hem ağladım hem anlattım,o an 'artık buradan aldığım maaşı psikoloğa verebilecek duruma geldi olaylar' dememse ona en zor gelen oldu.Nerden söyledim ben bunu.2 gün işe gelmedi..

Nişanlımla aynı şirkette olduğumuz için beraber ayrılacak olmamız,hemde evlerine gidip çay kahve içebilecek kadar sevip güvendiği 2 insanın aynı anda gidecek olması çok dokunmuş ona.Ama nerden bilebilirdim ki.Neyse günlerdir aramıyor sormuyor,her an nerede olduğunu bildiğim patronum resmen sırra kadem bastı.Bugün aradı.Nerdesiniz dedim.'Kaçtım' dedi.'Siz kaçıyorsunuz ya bende kaçtım'

Eee benim sözüme karşılıkta ancak böyle bir cümle kurulabilirdi :) Yine ödeştik.Sesi berbattı,gerçekten bize çok özel değer verir bizde ona,ama insanlar kraldan çok kralcı olunca şirket çekilmez bir hal aldı.

Tam 1 saat konuştuk,ben tüm şikayetlerimi anlattım,kimini haklı buldu kimine açıklama getirdi.Sonunda 1 ay süre verdik birbirimize.O herşeyi düzelteceğine söz verip 1 ay ona izin vermem için söz aldı benden.Bende 1 ay sonunda birşeyler düzelmezse giderken bana kırılmaması için söz aldım.

Tatil için nice güzel şeyler yazmak isterdim size,çokta güzel geçti ama önce kendimi bir toplayayım.Bir haftadır günde en az 3 kez ağlama nöbeti geçirdim,kendimi çok yıprattım.Öyle ki 25 yaşımda ömrümde ilk kez gece dişlerimi gıcırdatmışım.Iyyk :)
Bu benmiyim yahu :)

Hadi şimdi bana güzel dileklerinizi,dualarınızı gönderin de kolayca atlatayım şu 1 ay süreyi.

Unutmadan,hepinizi çok özledim :) Şimdi girip sayfalarınıza bir göz atayım ;)

Çarşamba, Temmuz 30

Tatil Modu



Gidemeyen arkadaşlarımı çok iyi anlıyorum çünkü 2 yıldan sonra bende tatile gidiyorum nihayet :)Bu nedenle bu yazımı okumazlarsa inanın kırılmam :P

İlk olarak tatilime çok sevdiğim dostlarımla başlıyor olmanın heyecanı,sonra canımımla yani yeni ailemle ilk kez tatile çıkıyor olmanın verdiği heyecan,her biri birbirine karıştı.

Buradan kurtulacak olmanın verdiği his ise tarif edilemez :P

Dönüşte herşeyin çok daha iyi olacağına olan inancım giderek daha büyüyor,umarım tatil motivasyonu değildir bu içimdeki :))

Bir hararet,bir hazırlık,ilk kez ailemden ayrı takıldığım için 'birşey unutacağııım' telaşı,halimi görmelisiniz :))

Bu arada 24 yıldır kilo alabilmek için vitaminler kullanan bir insanın 6 ay içinde nedense [kist yüzündemiş doktorum öyle dedi,bilginize :) ] 10 kilo birden alması şaşılacak bir durumken,bu kiloların 3 adedini vermeye karar verdim.Şuan tam olmam gereken kilodayım ama daha sıkı görünsem fenada olmaz hani :P Tatil planıma bunuda aldım dönüşte bir resim eklerim ÖNCE-SONRA modunda :P Benim tatil anlayışım gürültülü müzik,gece klüpleri,dans olmadığı için bol bol yüzüp kitap okuyacağım,güneşlenip canımımla kafamı dinleyeceğim :)

Şimdilik benden bu kadar canlarım,1 gün kaldı ve ben daha bir tek eşyayı çantama koymadım,hepinize kocamaan sarılıyorum.Tatilde fırsat ve wireless bulursam,şu pocket pc denen hadiseyide kullanmayı başarırsam yeni yeni haberler eklerim sizin için ;)

Ben yokken bol bol dinlenin,dinleyin.Sevgiler..

[Bu şarkı ne kadarda beni anlatıyormuş yahuu :) ]

Emel / Yaz Geldi -

Çarşamba Çarşısı



Amanda amaaan,jelibon kıvamındaymış bunlar,ne zevkli yemek yeniir diyerek elmayra kılığıma bürünmüş ekrana bakıyordum ki sizlerle paylaşmak geldi aklıma :)) Şu sitede birçoklarını inceledim,çok sevimliler.Bulsam bundan da alırım.Bundan da bundan da bundan da :P



********************************************************************************


Siz hiç nette dolaşırken gördükleriyle konuşan birini gördünüzmü?İşte şimdi böyle birinin sayfasındasınız :)) Oturuyorum ekrana bir süre sonra şöyle sesler geliyor 'aaayy valla yerim ben bunuu,canımııım şuna baksanaaa bizde alalııımm' Garibim bıkıyor gel git ekrana bakmaktan :)) Bu ürünlerde yine böyle ekranla iletişime geçtiğim bir anda bulduklarımdan.Ama şunlara bakarmısınıız,valla kıyıpta yiyemem :)) Devamı şurada,iyi eğlenceler ;)

 

blogger templates | Make Money Online