Salı, Ekim 23

ŞİMDİ BİRLİK ZAMANI!


Arkadaşlar öyle kötü günlerdeyiz ki,ne blog yazmak geliyor içimden,ne çalışmak..Anneler ağlıyor,herkesin içinde bir burukluk,varlık içinde yokluk çekiyoruz.Şimdi birlik,beraberlik zamanı.Anaların yüreğine ateş düşüren,ülkemize vatanımıza toprağımıza atamıza şehidimize ağza alınmayacak küfürler eden bu videoları lütfen herkes youtube'a mail atarak engellesin.Şimdi herşeyi bir kenara bırakın 5 dk ayırıp bu maili herkese gönderin.Şehitlerimiz için 12 köpek temizlendi diyen bu ŞEREFSİZLERİ lütfen engelleyelim!!!

http://www.youtube.com/user/WelcometoturkeyY

12 ŞEHİT OLAN KÖPEKLER BAŞLIĞI ALTINDAKİ BU YAZI HEMEN KALKMALI!!!

http://www.youtube.com/watch?v=l4iQ27SeHXY (Flag tuşuna basarak engelleyebilirsiniz)


HEPİMİZİN BAŞI SAOLSUN..ALLAH ACILI YÜREKLERE SABIR VERSİN

Salı, Ekim 16

Mimlenmenin MCS Hali



Yeni blog edinmiş biri olarak 'bu mim olayı da nedir' diye düşünür dururdum.İnsan başına gelmeden anlamıyor diye düşünmüş olacak ki sevgili arkadaşım Mustafa Can benide 'mim'lemiş :) Konuda kızların en tripsel konusu 'En doğal halimiz'.Kızların insana göre değişen en doğal halleri vardır.Mesela sevgiline göre en doğal halin çaktırmaz yerinden kalemli halindir.Anne babaya göre saldım çayıra halidir.İşe giderken en doğal halimiz az buçuk rimelli farda olsa fena olmaz hani halidir :)) Önce bu resmi buldum.Eh ne de olsa ev halin Şevval eşofmanlı falan dedim,sonra içsel sesim atladı 'heeey kimi kandırıyorsuun,hadi en doğal halini koy da görsünler' dedi :)) Eh iç ses bu dinlemeden olmaz.Buyrun en doğal, gripli,bigudili halim :))


İç sesime cevaben: Ne yani kendimle barışık olmadığımımı sandın ha haaaytt :P

İntecik mimlenmiş ama bir mimde benden olsun.Biluncum ve Tatlı Cadımız sizleride mimledim kiii :)

Pazartesi, Ekim 15

Sanatçı dediğin..


Bayram ertesi rehaveti ve karanlık bir sonbahar gününde,artık sıcak yataklarımızdan çıkmanın giderek zor geldiği günlerden herkeslere güzel haftalar :)

Şimdi haftamız güzel olsun da Gülben ERGEN ne alaka diyenler olacaktır.Hemen açıklayayım.Bayram öncesinde tüm dostlarıma elimden geldiğince bayram kutlaması göndermeye çalıştım,malum artık pullu zarflara konulup tükürüklemek suretiyle kapatılan zarflar,kartlarımız yok.Bu nedenle herkese e-mail ile ulaştım.Listemde daha önce birkaç kez mailleştiğim Gülben ablada vardı.Çok sevdiğim ve takdir ettiğim bir sanatçı.Belki eskiden olsa onun için 'şarkıcı' derdim ama bana göre şuan ki yaşam tarzı duruşu ile sanatçı denebilirlerden biri :) Sabah maillerime bakarken birde baktım ki hiçbir beklentim olmadan dostlarımla beraber kutladığım Gülben abladan da bir cevap gelmiş.
'Çok sağol sevgili Şevval : )) Sanada mutlu bayramlar dilerim:)) Öperim tatlı yanaklarından:))Gülben:)) ' demiş.Birde imzalı resmini eklemiş,göndermiş.Kim ne derse desin bana göre zaman ayırmış olması bile büyük incelik.Nice sanatçıyım,ben bilirim,ben en güzelini yaparım diyen insanlar var ki halktan geldiğini,geçmişini unutuyor.Gülben ERGEN'e ne zaman mail gönderdiysem hiç aralıksız cevap almışımdır ve hepside içten,samimi cevaplar.
Seni seviyorum Gülben abla.Bu duruşunu,anaçlığını,samimiyetini hiç kaybetme.İşte seni sevenler bu nedenle seviyor. :)

Pazartesi, Ekim 8

Bir Pazar gününün ardından..


Çocukluğumdan beri pazar günlerini sevmem.Çünkü kendimce ruh halleri yüklerim sayılara,günlere vs.Bana pazar günü çok kasıntı,kibirli gelir hep.Birçoğu için tek tatil günüdür ya,kasarda kasar kendini :)
Ama bu yıl anladım ki insan değişebiliyor,alışkanlıkları zaman içinde farklılık gösterip oturabiliyor.Tek tatil günüm ve artık çok seviyorum pazarları.Sabah uykumu alıp kalkıyorum (uykuyla günü bitirmemek kaydıyla) Mükellef bir kahvaltı sofrası hazırlıyorum,canım ne isterse üşenmeden.Yada canım sevgilimle en sevdiğimiz yere menemen yemeğe gidiyoruz.
Kahvaltı sonrasında çay keyfi ile gazetelerimizi,dergilerimizi okuyoruz.Eğer Formüla 1 günüyse mutlaka o saatte tv başında oluyoruz :) İçeceklerimizi alıyoruz,ekranın içine gidiyoruz ve heyecan başlıyor.Normalde Formüla 1'de izlemezken,hoşgörü çerçevesinde canıma bir şans tanıdım ve bende çok sevdim bu heyecanı.Ben söylene söylene F1 yorumları yaparken,canımcım o moddan çoktaaan çıkıp film izleme moduna girmiş oluyor :)) En beğendiklerimizden birini seçip keyifle izliyoruz.Filmimiz bitince çok sevdiğimiz parka gidip armut yastıklara gömülüyoruz ve hem temiz hava alıp dinleniyoruz hemde ya kitaplarımızı okuyoruz yada pc de oyun oynuyoruz.Hava kararana kadar orada keyfimize bakıp,akşam üzeri evlerimize gidip kendimize şahsi olarak zaman ayırıyoruz.Pazar günleri tek tatil günüm dinlenemiyorum diyenlere öneridir :) Hem ruhum doyuyor,hemde çok dinleniyorum.Kendime,ilişkime,tek tatil günüme zaman ayırıyorum :) Hayatınızdaki eksikleri görmek yerine(aile,yaşadığınız şehir vb.),olanlarla yetinip en iyi şekilde değerlendirmek insana nasıl bir manevi haz veriyor bir deneyin.Ben artık seviyorum kendini beğenmiş Pazarları :) Ve her hafta iple çektiğim gün ilan ediyorum bundan böyle.Herkese çok güzel bir hafta ve sonrasında gelen huzurlu bir pazar diliyorum. ;)

Cuma, Ekim 5

Küresel Isınma Karşıtı Kupa



Son günlerde sık sık duymaya başladığımız Küresel Isınma;dünya atmosferi ve okyanuslarının ortalama sıcaklıklarında belirlenen artış için kullanılan bir terim.
Araştırmalara göre ülkemizde üç kişiden biri Küresel Isınmayı tehdit olarak görüyor.
Küresel ısınmaya karşı tasarruflu ampuller, kurşunsuz benzin, çevre dostu ürünler kullanmak, suyu boşa akıtmamak gibi bireysel adımlar atabiliriz,bununla birlikte tüm dünya;dikkatleri bu konuya çekmek amacıyla çeşitli çalışmalar yürütüyor.Bunlardan biride Küresel ısınma kupaları.Fiyatı ise 6.95 pound.Bardağa burdan ulaşabilir,ısı ile nasıl bu tehlikeyi vurgular hale geldiğini görebilirsiniz.Ayrıca şunu eklemeden geçemedim,gelecekte bir babanın çocuğuna bıraktığı bu mektup,olayların ne boyutlara gelebileceğinin bir göstergesi.Lütfen hepimiz üzerimize düşeni yapalım,bizim çocuklarımızda yaşanabilir bir dünyaya doğsunlar.

Benim gibi dövme delisi bir insanız ancak hijyenik olmadığını düşündüğünüz için bu zevkinizde mahrum kalıyorsanız tam size göre bir önerim var.
Geçici Dövme!

Geçici dövmeniz ile hem vücudunuzun istediğiniz yerine dövme yapıp,hemde sıkılmadan kullanabileceksiniz.Buyrun denemeyeee :)



Malzemeler

1- Keçeli kalem

2- Yağlı kağıt

3- Stick ( koltuk altı krem)

4- Oksijen suyu ve hint kınası

5- Çizim için kürdan

6- Dövme için basit figür ve desenler

lk olarak hint kınası ve oksijenli su ile karşımımızı hazırlamamız lazım. Küçük bir kaba -su şişesi kapağı olabilir- az sulu karışımımızı hazırlıyoruz. Karışımı hazırlarken kıvamı tutturmak için yoğurt kaymağını örnek alabilirsiniz. Karışım hazırlaması bittikten sonra bi parça hint kınası ile bileğimzde deneme yapıyoruz. Kürdan yardımıyla birşeyler çizin ve kurumasını bekleyin. Tamamen (buraya dikkat tamamen olmalı) kuruduktan sonra elinizle ufalayarak çıkartın ve yıkayın. Eğer siyah suda çözülmeyen bi dövme olduysa başarılı oldunuz demektir.

Şimdi sıra desen yapımında.Önce dövme yapacağımız yere koltuk altı kremini güzelce sürüyoruz. Sonra seri bir şekilde aydınger kağıdına çektiğimiz (yazıcı ile çıktı alabilirsiniz) desenin etrafında taşmayacak şekilde siyah keçeli kalemimizle geçiyoruz ve şak diye krem sürdüğümüz yere yapıştırıyoruz. Desenen bulunduğu yeri hint kıansıyla güzelce süslüyoruz. Gene tamamen kuruduğunda yıkayıp çok şık bir desene sahip oluyoruz.

Ben uzun zamandır istediğim kedi patisini yapıcam ama sizlere desen için burayı önerebilirim ;)

Perşembe, Ekim 4

Heroes Tutkunları Ekran Başına

Heroes; CNBC-E ekranlarında yayınlanan,diğer tüm dizileri gibi çok farklı bir konuya ve geniş izleyici kitlesine sahip bir dizi.’Son zamanlarda sıradan görünen bir grup birey ancak "özel" kelimesiyle tanımlanabilecek olan bazı yeteneklerini ortaya çıkardılar. Şimdilik bunun farkında olmasalar da, bu bireyler sadece dünyayı kurtarmakla kalmayıp onu sonsuza dek değiştirecekler. Bu sıradanlıktan olağanüstülüğe dönüşüm bir gecede meydana gelmeyecek. Her hikâyenin bir başlangıcı vardır.’’ Sözüyle başlıyor dizimiz.

Hepsi de önceden sıradan bir hayat yaşayan, bazıları farklı arayışlar içerisinde olan, bazıları ise normal hayatlarını sürdürmeye çalışan normal birer insandı, ta ki bir gün; aslında çok farklı bir kader için seçildiklerini ve kendilerine hayal bile edemeyecekleri yetenekler verildiğini öğrenene kadar.

Aralarından hiçbiri bu yeteneklerini nasıl kazandıklarını ve bu yeni güçleri ile ne yapmaları gerektiğini bilmiyordu, hayal bile edemeyecekleri şeyler yapabiliyorlardı, uçabiliyor, geleceği resmedebiliyor, zamanı durdurabiliyor, zamanda yolculuk edebiliyor, düşünceleri okuyabiliyor, katı cisimlerin içinden geçebiliyorlar ve daha bizim bile bilmediğimiz yeteneklere sahip bir çok yeni kahraman dünya üzerinde kaderlerini, seçiliş amaçlarını ve yapmaları gereken şeyi arıyorlardı. Kötülük için kullanılmak istenildiğinde ölümcül sonuçlar doğurabilecek, iyilik için kullanılır ise muazzam şeyler yapabilecek güçteydiler. Ama asıl sorular hangisini yapmakla görevlendirilecekleri, asıl amaçlarının ne olacağı, neden bu güçlere sahip oldukları, ve onlardan istenenin aslında ne olduğu ?

Bu ve bunun gibi cevabını henüz bilmediğimiz bir sürü sorunun peşinden gidiyoruz hikayeyi izlerken; insan DNA’sının geçirdiği bir evrimin bir parçası olarak karşımıza çıkan bu özel insanların asıl kaderlerini onlar ile birlikte öğreniyoruz.' diyerek dizinin konusunu açıklamış Heroes Fan Club üyeleri.

1.Sezon Tanıtımı



Ben bu diziyi yoğunluğum sebebiyle çok geç keşfettim.Ama herzaman ilgi duyduğum metafizik konuları ve fantastik kurgu bir araya gelince benim için vazgeçilmez bir dizi halini aldı.İlk sezon bölümlerinin büyük çoğunluğunu internet üzerinden izlemek zorunda kaldığım için 2. sezonun başlamasını sabırsızlıkla bekliyorum..Dizilerin kendimize ayırabildiğimiz kısıtlı zamanı alıp götürdüğü şu günlerde,bu yıl izleyeceğim tek diziyi seçtim bile :)

2.Sezon Fragmanı



Sonuç olarak; sizi mutlu eden şeyler için zaman ayırın derim.İyi seyirler ;)

Çarşamba, Ekim 3

Biz Çocukken


Bugün aniden onları ne kadar özlediğimi farkettim.Bizler çocukken çok şanslıydık,şimdilerde uzaylı ateş saçan su fışkırtan çizgi filmler moda.O dönemde insani duyguları,paylaşımı,yalan söylemenin kötü birşey olduğunu anlatan çizgi filmler vardı.



Kih kih kih diye gülen köpek değerli,'ama bu haksızlık öyle değilmiii?' diyen bir civcivimiz,akıllı bıdık'ımız vardı.Çocuk olmak çok güzeldi o günlerde.Şimdi ki gibi envai çeşit çizgi film kanalları yoktu ama Cumartesi'den Cumartesiyemiz vardı bizimde.Ve onu tüm hafta beklemek belkide çocukluğumuzun ilk yıllarında sabrı öğreten şeydi :) Ben en sevdiklerimden birkaçını derledim sizin için.


TRT'de yayınlanan Vücudumuz adlı bir çizgi film vardı ki favorim oydu,asla kaçırmazdım.Her bölümde yaralanan birileri olur,alyuvarlar akyuvarlar mikroplarla savaşır yarayı onarmaya çabalardı.Alvin-Simon-Teodor canlaırm beniim onlar birer rock yıldızıydı,babaları Dave ile yaşarlar,çeşitli planlar kurarlardı.




Beverly Hills;kokoş kızların gözde çizgi filmiydi o dönemler,ben en çok kuaför faslını severdim,paravanların arkasına paçoz girer birer barbie bebek gibi güzel çıkarlardı.Çok zengin ve kokoşlardı :) Ve Candy..Burda beni cezbeden şey ne Candy,ne beslediği porsuk Green ne de kötü kız İlayza.Ben bu çizgi filmi sadece yakışıklı,ukala (ki o zamanlar hem yakışıklı hem ukala azdı :P ) Terry için izlerdim.O yakalarını kaldırmış,saçları gözlerine düşen adama o zamanlar aşıktım.O benim ilk aşkımdır ;)

Ben deli gibi sevdiğim çizgi filmleri sitelerde ararken öyle bir siteye rastladım ki mest oldum.Sizlerde sevdiğiniz çizgi kahramanları buradan bulabilir,çok eğlenceli zaman geçirebilirsiniz.

İşte böyle arkadaşlar,ben öyle bir daldım ki çizgi filmlere,iş güç hak getire :) Çocukluk anılarımı hatırlamak ruhuma huzur verdi,paylaşayım istedim.Umarım sizlerin yüzlerinde de minik tebessümler oluşturabilmişimdir ;)

Pazartesi, Ekim 1

Yerim Ben Bunlarııı



Eğer sizde benim gibi bir haribo ve jelibon hastasıysanız bunlara bayılacaksınız.Çünkü ben bayıldım :) Jelibonla yapılabilecek en yaratıcı çalışmalar bunlar sanırım.Ben dayanamam yerim ama dayanabilenler varsa denesin derim :)


O Bir İlham Perisi


O bir ilham perisi.Kimse için değilse bile benim ilham perim Eda SUNER.








Çok canımın sıkıldığı,masamdaki dosyaların üzerime üzerime geldiği bir günde siteleri gezerken rastladım ona.Öyle güzel öyle cıvıl cıvıl bir sitesi var ki,kapkaranlık günümü aydınlattı derledikleri.Sımsıcak,samimi yazım tarzı,güzel paylaşımları bana ilham verdi.Birçok siteye yazı yazmış olmama rağmen ilk kez kendi bloğumu hazırlama isteği verdi içime.


Ona kocaman bir TEŞEKKÜR borçluyum.Sayesinde hem çok sevdiğim bir dostum,hemde bir bloğum oldu :)

Şunu da söylemeden geçemeyeceğim.Meyve veren ağaç taşlanır misali,emek vererek hazırladığı sitesine dil uzatan arkadaşlar varmış.Onlara Hülyavari bir tarzla soruyorum.Şampiyon belli,ikinci kim? :)

Seni Seviyorum Eda SUNER.Yüreğine,emeğine sağlık.Nice güzel yıllara..
 

blogger templates | Make Money Online