Pazar, Temmuz 26

Bal Ömründeyim :)

Canım Sertab'mın da dediği gibi;

Uzanmışım kumsalaa,güneş damlar içimeeee

10 gün buralarda olmayacağım. Herkese unutulmaz güzellikte bir hafta diliyorum. Bencillik ederek en çokta kendime,çünkü ben bu balayını hakettim :)

Hepinizi çok seviyorum!

See you..

Salı, Temmuz 21

Düşünüyorum da..



Gece Yalanlarý - Bülent Ortaçgil


Bugün çok sevdiğim bir abimle görüşürken şöyle bir cümle kurdu;

'İnsanın en savunmasız anı gece uyandığı andır,bu anında yanına baktığında sana mutluluk,huzur ve güven veren biri varsa yanında işte sen o zaman hayatta doğru yerde duruyorsun demektir'

Hep yaptığım gibi üzerine uzun uzun düşündüm bu cümlenin.Bunu düşünürken fonda da ORTAÇGİL çalıyordu ve öyle derine indim ki bu ruh haliyle. Öyle haklıydı ki abim bu cümlesiyle. Aslında sohbet anında söylenmiş herhangi bir cümleydi ama öyle derindi ki anlamı.

Hemen kendimi sorguladım. Gecenin bir vakti uyandığımda yanımda masumca uyuyan o yüzü gördüğümde ben bunu hissediyormuydum? Yani doğru yerdemiydim? Evet! Evet kesinlikle doğru yerindeyim hayatın.

Aşıkta oldum,saatlerce salya sümük ağladığım hatta 40 kilolara düştüğüm duygularda yaşadım ama ı ıh,ben sadece ve sadece bu adamla uyanmak istedim. Bu yüzle aynı yastığa koymak istedim başımı.

Sonra düşündüm ki,herkes bu 'doğru yer' de dursa hayat daha yaşanılası bir yer olurdu dimi? Herkesin gözleri parlardı,anlamsız bir tebessüm olurdu yüzlerinde ve kimse kimseye kötülük yapmak istemeyecek kadar mutlu olurdu.

Şöyle bir düşünürsek insanların herşeyi işte bunun için yaptığını anlayabiliriz. Kariyer,daha iyi bir iş daha iyi bir para daha iyi bir gelecek daha daha daha! İşte hepsi bu kısacık minicik an için çabalamak aslında.

Ellerimi kalbimin üzerine koydum ve öyle yürekten diledim ki bu yazıyı okuyupta iç geçirenlerin en kısa zamanda bunu yaşayıp,kaybetmemesi için.

Bakalım olacakmı? :)

Foto: Tabiki ben ve canımım :)

Garibim,garipsin,garip!



Herkes gibi benimde garip huylarım var. Bazen öyle garipleşiyor ki kendimden şüphe etmeye başlıyorum. Bilmek istedim acaba sizlerde de varmı bu yada bunun gibi şeyler.

Ben daha öncede şurada söz ettiğim gibi,kelimelere,harflere,rakamlara,günlere canlıymış gibi davranırım. Onlara anlamlar yüklerim karakteristik özellikler veririm kendi içimde :)

Tuvaletten her çıkışımda (ilk kez itiraf ediyorum) tükürme ihtiyacı duyarım. Psikolojik olarak kirli havayı soluduğumu düşünürüm. (Hahaha böyle yazınca daha bir salak oldu,obsesif demeyin biliyorum)

Beyaz renkle muhteşem bir ahengimiz olduğunu düşünürüm. Beyaz'la ne zaman bir araya gelsek kendimi onunla vals-tango yapıyormuş gibi hissederim ruhum huzur bulur.

Televizyon izlerken oturmaktan hoşlanmam mutlaka uzanmak yada uzun oturmak(!) isterim. Bu nedenle film izlerken ilgimide çekmemişse mutlaka sızarım :)) Eşim bu işe tv koltuğu ile çözüm buldu artık sızmadan film izliyorum,teşekkürler COREGA (Büt kulakların çınlasın :P)

İnsanların düşüncelerini okuyamam elbette ama elle tutulacak kadar net hissederim,özellikle evlendikten sonra bu durum ciddi bir hal aldı. İnsanlar,mimikleri ve hisleri üzerine bir kitap bile yazabilirim belki. O derece gözlemci ve hisseder oldum düşünceleri. Bunu geliştirmek istiyormuyum? Hayır asla! Çünkü ne düşündüklerini bilmeden hayat daha güzel :)

Sanırım yengeç olmamdan yada belki de ailemden kaynaklanıyor ama ruhsal güçlere çok meğilliyim,bir keresinde arkadaşımın zoruyla çakra açmayı denemiştim,gökyüzünden o mor ve pembe minik simler dökülmeye başlayınca ödüm koptu bir dahada denemedim :))

Korkmak deyince,bu da başka bir garip huyum. Korkmaktan çok fazla korkarım. Kafanız karışmasın şöyle açıklayayım. Ben birşeyden korkarak başladığım korkma serüvenime herşeyden korkarak devam ediyorum. Sırtımı bir duvara yada eşime dayamadan pek kolay geçmiyor bu korku nöbetim.

Bir başka huyumda,arkadaşlarımın birbirleri ile arkadaş olmasından çok fazla haz etmemem. Diyelim bir arkadaşımı bir başka arkadaşımla tanıştırıyorum,bir bakıyorum ben safdışı kalmışım,can ciğer kuzu sarması olmuşlar. Bunu iki tarafta istese sorun yok kendileri bilirler yetişkinler derim de,genelde tek taraf bu 'çok yakınız biz' izlenimini veriyor. Bende bu duruma tahammül edemiyorum.

Umarım bu yazımı bir psikolog okumaz diyerek son veriyorum :))

Herkese sevgiler!

Foto

Perşembe, Temmuz 16

Şevval Elif SOLMAZ aranıza döndü! :)

Sen tam 2 ay zaman zaman yazmak ve yazmamak arasında git-gel ve en sonunda mutfakta yemek yaparken önlüğünle otur pc başına. İşte bu denge özürlüsü şahıs benim :)

2 aydır ailemdeki her türlü baskıya karşın artık yazmak istemediğimi düşünmüştüm ve yazmak için hiç oturmadım pc başına. Tamam kendimi biliyorum maymun iştahlıyım,çabuk sıkılırım ama bu yazmama işi bende farklı bir yer almıştı 2 aydır.

Normalde hiç aklıma şunu yazsam bunu yazsam diye gelmezken içimde birşey sürekli kenarda birşeyler karalıyordu. Gördüklerini,duyduklarını,etkilendiklerini not ediyordu.

Bu süre zarfınca dostlarımın ve tanımadığım bir sürü eski/yeni arkadaşın bloglarını okudum,kimine yorum yaptım kimini yalnızca takip ettim. Ama farkettim ki birçoğumuzun ortak yaptığı birşey var. Hayatımızı göz önüne sermek. Kimi insan bunu,duygularını yazarak yapmış kimi de evini eşyasını elbisesini çantasını vs.

Evlendik adlı yazımda gelen bir yoruma 'evimin fotolarını sonra eklerim' gibisinden birşey yazmıştım. Az evvel düşündüm de hayır ben bunu yapmamalıyım. Çünkü bu 2 ay süresince okuyupta içimde kalan birşey oldu. Bir bebek patiği! Evet evet bir patik.

Günlerdir bunu düşünüyorum yalnız kaldıkça. Ben bebeğime o patikten alacak duruma gelmeden anne olmamalımıyım? Ama öyle güzel ki,benim bebeğim o patikten haketmiyormu?
Kendi kendime düşündüm durdum bunu.

Sonra ben aynı şeyi yaptımmı acaba diye bir düşündüm. İnsanların ulaşamayacağı yada beklentilerini yükseltecekleri birşeyi sayfamda yayınlayıp onları üzdümmü acaba. Benimde bunu yapan dostlarım var ve biliyorum ki asla kötü niyetle yapmıyorlar. Amacımız tek;paylaşmak!

Ama ya ben şimdi bana ait herhangi birşeyin resmini buraya eklersem ve ona sahip olmayan yada hayatı boyunca sahip olamayacak insanları üzersem? İşte benim amacım burada dibe iniyor,ben insanları üzmek için değil mutlu etmek için yazıyorum. Bu nedenle anladım ki ben,eşimle olan ilişkimi buraya yazmamalıyım,evimi elbisemi tatilimi buraya yazmamalıyım. Bunu gerçekten hakedipte (belkide benden çok) sahip olamamış insanı üzüp,beklentilerini yükseltmemeliyim. Çokmu zenginim? Hayır! Ama daha büyük zenginliklerim var ve yaşamımda bunu çok hakedipte kavuşamamış insanlarda var.

Eğer bugüne kadar eklediğim bir resimle,bir sözle yada herhangi birşeyle kafasını günlerce meşgul ettiğim,üzüntü duymasını sağladığım insanlar varsa onlardan özür diliyorum. Biliyorum,iyi bir yüreğe sahipsek hepsinin en güzelini hakediyoruz. Umarım en kısa zamanda da olur.

Eee ne diyordum? Ben geldim dostlar! :)
 

blogger templates | Make Money Online