Çarşamba, Haziran 12

Öz özüne eleştiri




Şu yazıyı yazarken bile öyle güvensizim ki kendime, direk buraya yazamıyorum word dosyasından atacağım sayfama. Hayatta belki de kendimi en güvensiz, en titrek, en korkak hissettiğim konu bu.

 Arkadaşlık..

 Niye bilmiyorum ama beceremiyorum ben bu işi.  Kafam öyle karışık, içim öyle dolu ki, bir sıraya bile koyabilecekmiyim yazdıklarımı bilmiyorum.

 Çokmu duygusalım, gereksizmi boğuyorum bir tür Elmayramıyım?, Çok yük alıyorum da sonra 'eeeh' deyip sırtımdan atımıveriyorum sorumluluklarımı? Dırdırmı ediyorum, fedakarmı değilim? Neyi yanlış yapıyorum, bir türlü bulamıyorum.

Bu arkadaşlık denen odacık, beynimde hep darmadağın karmakarışık, bazen girip düzenleyeyim, herşeyi yerli yerine koyayım, mis gibi bahar gelsin bu odaya da diyorum,yok beceremiyorum. Bazen o odaya girmek bile hatta kapısını görmek bile beni ürkütüyor. Son birkaç yılda öyle şeyler yaşadım ki dostlarımla, arkadaşlarımla. Kanka diyebileceğim yakınlıkta dostlarım artık yok hayatımda. İşin garibi de hepsine ben bitsin demişim. Niye mi?

Kırılmışım, başa çıkamamamışım kırgınlıklarımla, kaçmak istemişim, bu hale geldiğimizi görmek istememişim, kaldıramamış ruhum olan biteni. Bitsin demişim..

Niye savaşmamışım? Niye ardından gözyaşı dökeceğimi bile bile bitsin demişim? Zayıf bir karaktermiyim, sorumlulukmu almak istemem. Hayır asla! Bu konuda kendime güvenim tam. Dostum dediğim insan için gerekirse gururumu paspas ederim, etmişliğimde vardır geçmişte.
 Ama var bir hata. Niye kırılınca aileme, yakınlarıma yaptığım gibi oturup anlatamıyorum, çözmeye çalışmıyorum. Yada çalışıyorum da beceremiyorum, çünkü yalnız omuzluyorum bu problem çözme işini. Karşıma alıp şunlara şunlara kırıldım, gel bir çözelim ben neyi yanlış anladım, yada sen niye böyle yaptın diyemiyorum.

Bu konuda kendimi hunharca eleştiriyorum. Çünkü beynimin içindeki belki de tek huzursuz nokta bu. Ve bunu ben kendim bu hale getiriyorum.

Düşünüyorum, aslında tek istediğim, bir kahve içerken sohbet edebilmek, zor anlarımda sadece ağlamak, dinlemek çözüm bulmak, dinlenmek, birlikte yemek yapmak, birlikte kahkahalarla ota boka gülmek, ağlıyorsa birlikte ağlamak, derdiyle dertlenmek, derdimle dertlenmesi, hobilerimizi birlikte paylaşmak, paylaştıkça büyütmek. Herkes gibi birşeyler istiyorum işte. Biten arkadaşlıklarıma baktığımda, bazılarını sırtımda taşımışım yıllar boyu, bazıları beni taşımış, bazılarıyla hep ortak payda da buluşmuşuz. Demek ki her türden dostumda olmuş ama bu güvensizlik, bu beceriksizlik, bu problem çözememe nerden başladı bulamıyorum. Deliricem!

Bu oda mutlu değil, hemde hiç! Şuan kapısından bile korktuğum bu odaya bir an cesaret edip girip, herşeyi yerli yerine koymak istiyorum. Belki birinizin bir yardımı olur diye paylaşmak istedim onca yıldan sonra..

 İçimde o küsen şey herneyse kangren oldu artık, kesip atmak istiyorum..

1 yorum:

Wilwarin dedi ki...

(burası sana)Harika bir yazı. Ne kadar güzel yumuşacık kalbin. Canımsın sen benim.
(burası onlara) Bokunu yesin onlar senin!

 

blogger templates | Make Money Online